31 Ağustos 2013 Cumartesi

"Hocam Bir Soru Sorcam Vaktin Var mı ?
Hoca :
- Var Kızım Sor
Kadın :
- Diyorlarki Yunanistan Taraflarında Bir Kadın Evliya Çıkmış , Tam Kızını Kesicekken Şeytan Bir Keçi Getirmiş Dogru Mu ?
Hoca :
Evladım Ben Bunun Neresini Düzeltiyim… Yunanistan Degil Arabistan , Kadın Evliya Degil İbrahim Peygamber,Kızı Degil Oğlu,Şeytan Degil Melek,Keçi Degil Koç …"



"Hocam bir soru soracaktım vaktiniz varmı?"
Hoca:
-"Var kızım sor."
Kadın:
-"Diyorlar ki; yunanistan taraflarında bir kadın evliya çıkmış. Tam kızını kesecekken şeytan bir keçi getirmiş doğru mu bu?"
Hoca:
-"Evladım ben bunun neresini düzelteyim? Yunanistan değil Arabistan, kadın evliya değil İbrahim peygamber, kızı değil oğlu, şeytan değil melek, keçi değil koç..."
:))


serdar tuncer çok güzel anlatıyor https://www.youtube.com/watch?v=6RooVv313xw
06:30 dan itibaren dinleyebilirsiniz hikayeyi

30 Ağustos 2013 Cuma

Online büyük/küçük harf dönüşümü.

Lazım olmaz demeyin
http://www.string-functions.com/case.aspx

Güzel bir walpaper sitesi

http://designwar.net/
örnekler
http://designwar.net/photography/nicolas-evariste/

çok güzel online resim işleme

http://pixlr.com/editor/

bu resmi bu siteden , MGB çizdi :
http://s14.postimg.org/pxlm7gfb5/Ads_z.jpg

logo yaparken kullanabileceğiniz 10 adet font

http://woork.blogspot.com/2008/09/10-fonts-to-design-original-logos.html

sitesindeki renkler harika

http://www.sarahhyland.com/

Sırlarla dolu gizemli ve lanetli sayı: 269

http://ilyasteker.com/sirlarla-dolu-gizemli-ve-lanetli-sayi-269/

adam kafayı yemiş her yerde bu sayıyı görüyomuş :D

Paranoyak mı dersiniz şizofren mi dersiniz ne dersiniz bilmiyorum ama artık bunu halka haykırmanın zamanı geldi. Hayırdır ilyas ne oldu diyebilirsiniz, ki dedinizde büyük ihtimal ben sizi daha fazla merak içinde bırakmadan 269 ‘un gizemini açıklayayım.

269 benim ortaokul numaram. Buraya kadar herşey normal. Asıl kafamı kurcalayan nokta şurası: 269 sayısını artık her yerde görür oldum. Nasıl yani? Dur dur bir kaç örnek vereyim sana:

# Bir web sitesine girdim, çevirim içi kullanıcı sayısına bakıyorum: 269.

# Telefonumda kontör miktarını sorguluyorum, sonuç: 269.

# İş görüşmesi için aldığım telefonun numarasının ortanca numarası: 269.

# Facebook’ta bir arkadaşımın profiline girdim, arkadaş sayısı 269.

# Sokaktayım geziyorum, yanıp sönen tabela da aynen şu yazıyor: X ülkesine uçuş sadece 269 €

# Teknosa’da laptop bakarken teknosa kartınız varsa ve access kullanıyoranız 269 TL ‘ye varan indirimler.

# Bunu söyledim mi: Kalan hediye sms ‘iniz: 269.

# Kullandığım bir programın bir üst sürümü çıktı. Build numarasına baktığımda: 269.

# Yolculuk yaparken X iline 269 KM kaldı yazan tabela.

YETER!

Artık 269 rakamını görmek istemiyorum. Bu kadar olasılık üst üste gelmez, gelemez. Psikoloğa filan mı gitmem gerekiyor anlamadım. Yoksa orta okulda birisi beni lanetledi de ben bunu yeni mi fark ediyorum. Ya da bu bir uyarı mı? Söyleyin doktor bey 269 günüm mü kaldı?

Unutmadan, 2009′a girerken aldığım milli piyango biletinde 269 rakamları yan yana mevcuttu. Herşey o gün başladı zaten.

OHA denilesi: Yazıyı okuyan bir arkadaşımın annesinin de orta okul numarası 269 muş. Allah’ım sana geliyorum!

Al sana 2. olay(milli piyango 2010 özel çekilişi)

TEBRIKLER
31.12.2009 tarihli cekiliste
3326924 numarali bilet ile son 7 rakamina gore
30.000.000 TL
IKRAMIYE KAZANDINIZ
- See more at: http://ilyasteker.com/sirlarla-dolu-gizemli-ve-lanetli-sayi-269/#sthash.V1klpXpP.dpuf

Web geliştiriciler için harika paketler

http://ilyasteker.com/web-gelistiriciler-icin-harika-paketler/#more-13

kaliteli hosting firması: ihs telekom

http://www.ihs.com.tr/mainMenu.html

http://ilyasteker.com/bu-bir-reklam-degildir/

Şu huyumu çok seviyorum: Eğer ben bir hizmetten memnun kalırsam bunu herkesin bilmesini istiyorum. Çünkü belkide aynı sorunları yaşayan kişilere bir nebze olsun yardımcı olmuş oluyorumdur diye düşünüyorum. Mevzumuz IHS Telekom. Bildiğiniz gibi -ya da bilmiyorsunuz şimdi öğreneceksiniz- ilyasteker.com IHS Telekom sunucularında barınıyor. Daha önce onlarca hosting firmasıyla çalıştım ve hepsinde mutlaka bir sorun çıktı.  Ama IHS Telekom ile tanıştıktan sonra yaşadığım o sorunlar gitti. Hakkını yememek lazım adamlar işine özen gösteriyor.

Neden çünkü müşteriyi dinliyorlar, akıllı çözümler sunuyorlar. Neden çünkü server’ları çok hızlı ve diğer bir çok hosting firmasından daha güvenli. Neden çünkü ürün paketleri hem uygun hemde kullanışlı. Neden çünkü… diye devam etsem yazı uzar gider. Bu yazıyı neden yazdım diye merak ediyorsunuzdur. ‘ İlyas reklam yapmana gerek yok ki adamlar zaten büyük bir firma’ diyor olabilirsiniz. Benim amacım zaten başlıkta da belirttiğim gibi reklam değil. Hosting arayışı içinde olan arkadaşlara elimden geldiğince yardımcı olabilmek. Çevremde ki bir çok arkadaşıma burayı önerdim şimdi hepsi teşekkür ediyor bana. Sanırım çok memnun kaldığım servis/hizmetleri bir zaman sonra benimsiyorum, bu yüzden olsa gerek.

Firma hakkında biraz detaylı bilgi ister misiniz?

IHS Telekom 1999 Yılında istanbulhosting.com adı altında servis vermeye başlamıştır. 2002 Yılından itibaren IHS Markasını tescil ettirerek IHS Markasını kullanmaya başlamıştır.
- See more at: http://ilyasteker.com/bu-bir-reklam-degildir/#sthash.e9ANgAiB.dpuf

45 adet wordpress teması

http://ilyasteker.com/45-adet-harika-wordpress-temasi-lisansli/

insanoğlu nankördür

Yağmur yağsa ıslanıyor,
Güneş açsa ısınıyor,
Rüzgar esse usanıyor,
İnsanoğlu nankördür.

Karnı doyar şükür bilmez,
Kazansa da yüzü gülmez,
Dünyayı ver gözü doymaz,
İnsanoğlu nankördür.

İşi varsa dayıcım der,
Ekmek bulsa hep kendi yer,
Kuş tüğünden halılar ser,
İnsanoğlu nankördür.

Zenginliği bir halt sanır,
Beleşi karşıdan tanır,
Duymaz seni seslen çağır,
İnsanoğlu nankördür.

Makam şöhret için yaşar,
Dostlarını tek tek boşar,
Babasından bile kaçar,
İnsanoğlu nankördür.

(anonim)

Yağmur yağsa ıslanıyor,
Güneş açsa ısınıyor,
Rüzgar esse usanıyor,
İnsanoğlu nankördür.
Karnı doyar şükür bilmez,
Kazansa da yüzü gülmez,
Dünyayı ver gözü doymaz,
İnsanoğlu nankördür.
İşi varsa dayıcım der,
Ekmek bulsa hep kendi yer,
Kuş tüğünden halılar ser,
İnsanoğlu nankördür.
Zenginliği bir halt sanır,
Beleşi karşıdan tanır,
Duymaz seni seslen çağır,
İnsanoğlu nankördür.
Makam şöhret için yaşar,
Dostlarını tek tek boşar,
Babasından bile kaçar,
İnsanoğlu nankördür.
(anonim)
- See more at: http://ilyasteker.com/insanoglu-nankordur/#sthash.ub0BQjjR.dpuf

mozillada abuk subuk reklamlara son

https://addons.mozilla.org/en-us/firefox/addon/adblock-plus/?src=cb-dl-users

şeker ambalajına sevdiklerinizin resmini koydurup hediy edin.

http://www.logofood.com.tr/anneye-ozel/?ref=bonnyfood

robotlarda yüz tanıma olayı(cyborg görüş sistemi)

Ülkemizde robotların mekanik aksamı üzerinde daha çok duruluyor oysaki asıl olan gözlerdir. Gördüğü şeyi tanımlayabilen robot konusunda bir çalışma göremedim hiç.
https://www.youtube.com/watch?v=YvRb9jZ9wFk

http://www.picproje.org/index.php/topic,48521.msg362451/topicseen.html#msg362451

eksisözlük 4 sayfa yazı yazmış:(cyborg gorus sistemi)
https://eksisozluk.com/cyborg-gorus-sistemi--66554?nr=true&rf=cyborg%20gorus%20sistemi

Computer Vision şeklinde arama yapabilirsiniz.
OPENCV nin açılımı Computer Vision kavramından gelmektedir. Bilgisayar görüşü gibi bir anlama gelir.
google görsellerde buna güzel örnekler var

terminatör ve robocop filmerinden bu olayın hastasıyım

Vision Terminator veya terminator view diye aratınca değişik videolar çıkıyor

yüz tanıyan ve yüzü tanıtarak şifre yerine kullanabileceğiniz program

https://www.youtube.com/watch?v=hUc_2OR7zQ8

sinirden gülüyorum :D

https://eksisozluk.com/sinirden-gulmek--304712?p=2

annem epey bir azarladıktan sonra gülümser ya da gülmeye başlardı, bundan cesaret alıp sırıttığımda, yalaklık yapmaya çalıştığımdaysa, 'gülme, ben sinirimden gülüyorum' derdi. hadi ben de sinirimden gülüyor idiysem, olamaz mı, yoktu tabi böyle bir hakkımız.

 -
isviçreli bilim adamları değil de onlara benzer bir takım adamlara göre aslında yanlış bilinen bir şeymiş bu. sinirler değil de başka bir şey yüzünden gülüyormuşuz o an. ben bunu bir yerde okumuştum ama hatırlamıyorum şu an. o yüzden kaynak şimdilik kıçım. ayrıca, bu duruma o kadar sinirlendim ki güleceğim şimdi
 -
gol yedikten sonra gülen kaleci
biri sanat sanat der, sanattan da habersizdir, üstelik fethedecek bir kalesi bile yoktur ki.

Çok Önemli Fiiller ve Eş Anlamlıları Örneklerle Birlikte..!!!

 https://www.facebook.com/hizli.ing/posts/206682512833413
Çok Önemli Fiiller ve Eş Anlamlıları Örneklerle Birlikte..!!!

VERBS

*give up = abondon : bırakmak, vazgeçmek

-I urged him to give up smoking.
-It was a diffucult time, but he never gave up hope.

*abound (in) = be plentiful : bol olmak
*abound (with) = be full of : ile dolu olmak

-Jackals abound in this forest.
-The Hawaiian Islands abound with natural beautiy and wildlife.

*accommodate = take =hold = contain : almak // kalacak yer sağlamak

-This airplane is large enouh to accommodate 400 passangers.
-The Ballroom can accommodate up to 900 people for a sit down banquet.
-The refugees will be accommodated in a makeshift camp temporarily.

*account for = explain : açıklamak
*account for = be responsible for : sorumlu olmak
*account for = make up = constitute : oluşturmak

-There are some natural phenomena which science still cannot account for.
-Transport accounts for 60 per cent of all CO2 emissions.
-Migrant workers from eastern Europe now account for about 2 pe cent of the UK's 30 million strong workforce.
*acknowladge = admit : kabul etmek

-He acknowledged that he had been wrong.

*acquaint ....(with) = familiarize : aşina kılmak

-You must acquaint yourself with the routine of the office.

*adjust (to) = adapt : uyum sağlamak

-He soon adjusted easily to new circumstances.

*affect = influence : etkilemek

-The divorce affected every aspect of her life.

*abuse = ill-treat, mistreat, treat badly : kötü davranmak

-The angry man abused his donkey by beating it badly.

*amuse = entertain : eğlendirmek

-The conjuror's tricks amused the people watching him.

*anticipate = expect : beklemek, ummak

-This budged anticipates a projected tax increase of 10%.

*arrest = take into custody detain : tutuklamak

-The police arrested the burglar.

*assure = ensure = make certain : güvence vermek

-I assure you that I will do my best to solve your problem.

*astound = astonish = surprise : şaşırtmak

-She astounded the teacher by giving the correct answer to the question he had asked.
-I was astounded to hear of his imprisonment.

*attend = go to : gitmek, devam etmek

-The whole family attends church.
-He has been attending Hacettepe University for two years.

*bear = put up with = tolerate : tahammül etmek, dayanmak

-The early colonists bore many hardships.
-I can't bear to see people suffer.

*blame for = hold responsible for = find fault with : -den sorumlu olmak, hatalı/kusurlu bulma
*blame on = place the responsibility for : .... sorumlu tutmak, sorumluluğu yüklemek

-Alcohol is to blame for more than 22,000 deaths a year in Britain.
-You can't blame me for your failure.
-He blamed me for the accident.

-He blamed the accident on me.
-She blamed her lack of confidence on her parents.

*blend = bring together : bir araya getirmek

-We want to blend two different cultures.

*boom = grow = expand = develop : büyümek, gelişmek, patlama yapmak

-The real estate market is booming.
-The economy is booming thanks to an increase in foreign investments.
*boost = enhance : artırmak

-The government is planning to offer businessmen further economic incentives to boost exports.

*breed = keep = raise = produce : yetiştirmek, üretmek

-As well as working as a veterinarian, he also breeds horses.

*bring up = mention = raise : ortaya atmak, gündeme getirmek

-This question was brought up at the meeting by a journalist.

*broadcast = transmit = air : yayınlamak

-The BBC intends to broadcast more programs in Turkish.

*circulate = flow : dolaşmak

-Blood circulates around the body.

*clash (with) = fight : çatışmak

-Hundreds of protesters clashed with the riot police.

*coexist = exist together : birlikte var olmak

-Can Islam and Christianity coexist?

*concide (with) = happen together : aynı anda olmak

-The suicide blasts coincided with the arrival of rescue workers.

*comply with = obey = conform to (with) : uymak

-All visitors are requested to comply with the regulations.

*compose = form = make up : oluşturmak

-Water composes nearly 70% of the human body.

*comprise = include = consist of : oluşmak
*comprise = form = make up : oluşturmak

-Our company's product line comprises 1,500 different items ranging from electronic goods to textile.
-In England ethnic minorities comprise 9 per cent of the population.

*conceal = hide : saklamak

-He couldn't conceal his true feelings.

*conceive (of) = imagine = envisage = think of : hayal etmek, düşünmek

-He and his team are the only people who would ever have conceived this project, but they may be the worst people to implement it.

*conclude (from) = end = infer (from) : sonuçlandırmak, ....den sonuç çıkarmak

-He concluded his speech by reminding us of our responsibility.
-She concluded from his words that he was ready to commit himself to a marriage.

*conduct = carry out = do = perform : yapmak

-We have been conducting a survey on the dietary habits of university graduates.

*confess (to) = admit = acknowledge = plead guilty : kabul etmek, itiraf etmek

-She confessed that she had stolen the money.
-He confessed to killing the old woman.

*conflict with = differ from = diverge from : ....den ayrılmak, ile çelişmek

-Our interests conflict with theirs, so there is little prospect of reaching an agreement.

*conform (to/with) = obey = comply with = agree with : uymak

-You must conform to the standarts.

*confront = face : karşı karşıya kalmak

-The Ministers underestimated the problems confronting them.

*converse = preserve = save = protect : korumak

-We must conserve our natural resources.

*contain = have = include : içermek

-This book contains extremely useful grammar exercises.
-You must avoid foods containing acid.

*contribute (to) = lead to = be responsible for : yol açmak, ....den sorumlu olmak, katkıda b.

-A severe economic crisis in Turkey in 2001 contributed to the collapse of many companies.
-Air pollution contributes to a wide range of heart and lung diseases.

*convey = carry = transport : taşımak
*convey = communicate = express = put across : aktarmak

-A bus conveyed the passangers from the city to the airport.
-He doesn't know how to convey his true feelings to her.

*convince (of) = persuade : ikna etmek, inandırmak

-He convinced everyone that he was innocent.
-He convinced me of his innocence.
-Erkan convinced his girlfriend to marry him.

*correspond (to/with) = be similiar to = be equivaletn to : benzemek, eşit olmak, denk olmak

-Unfortunately these sets pf figures don't seem to correspond to each other.

*curb = control = restrain = rein in = curtail : kontrol altına almak, dizginlemek

-The most important element in the security plan is to curb the religious violence.

*date back to = come from = originate in = belong to : .... e kadar dayanmak

- The first observation of a semiconductor emitting light when zapped with electricity dates back to 1907.

*deal with = handle = tackle : ele almak

- The government must deal with the rising crime rate urgently.

*decay = rot : çürümek

-The wooden chair decayed in the moist environment.

*decompose = rot : çürümek

-The dead tree decomposed in the damp environment.

*deny = reject = refute : reddetmek, inkar etmek

- He denied the charges against him.
-The defendant denied the witness's statement.

*deprive (of) : yoksun bırakmak

- The step mother deprived the child of proper nutrition.

*detect = notice = identify : farketmek, belirlemek

-Mammography can help detect breast cancer.

*differ = be different = vary : farklılık göstermek

-The two systems differ markedly.

*differentiate (between) = distinguish = discriminate = set apart : ayırdetmek, ayırım yapmak

-This company doesn't differentiate between men and women- everyone is paid at the same rate.

*digest = absorbable = substances = convert food into : sindirmek

-I cannot digest milk products.

*disappear = vanish : gözden kaybolmak

-I saw him disappeaar round the corner.

*discharge (from) = release : taburcu etmek

-The President has been discharged from the hospital.

*discriminate (between) = distinguish between : ayırdetmek

-The color-blind person could not discriminate between red and green.

*disgust = sicken : tiksindirmek

-The smell of a dead animal disgusts me .
-This spoiled food disgusts me.

*be disgusted = be filled with disgust : tiksinmek

-I'm disgusted with his behavior.

*dislike = hate = detest : nefret etmek

-John dislikes Helen intensely.

*dismiss = send away = reject : kovmak, reddetmek

-He was dismissed by his company.
-He dismissed the claims that he abused his position.

*dispute = debate = discuss = wrangle over : tartışmak

-My manager disputes every issue that arises.

*disprove = invalidate : çürütmek

-His theories have been disporved by modern scientific research.

*disregard = ignore : gözardı etmek

-He disregarded my warnings.

*disrupt = throw into disorder : bozmak, aksatmak

-Floods disrupted traffic.
-This event disrupted the orderly process.

*double = increase twofold : iki misli arttırmak, katlamak

-Over the next 25 years, annual AIDS deaths will more than double, and smoking will account for one-tenth of all deaths woldwide.

*embarrass = make ashamed : utandırmak, mahçup etmek

-Jack was embarrassed when he noticed food stains on his shirt.

*emit = give off = give out = send out : salıvermek

-Every human being on this globe should think about how much CO2 he or she emits and try to do somethin about that

*encounter = meet = run into = come across : karşılaşmak

-I encountered a number of difficulties in the first week, but I was not discouraged by them.
-She was the most beautiful woman he had necer encountered.

*endure = bear = tolarate : dayanmak, tahammül etmek, katlanmak

-Athletes endure pain to win races.
-She endure a lot of suffering.
*enjoy = have : sahip olmak

-We are well aware of the privileges that we enjoy here.

*engage (in) = participate (in) = take part in : katılmak, meşgul olmak

-Those who engage in terrorist activities pay a heavy price for their action in the end.
-Do you engage in sports of any kind?
*enhance = improve = add to = develop = increase = boost : artırmak, geliştirmek

-She uses a lot of make-up to enhance her beauty.
-His achievement has enhanced his reputation.
-Computer literacy enhances a person's job prospects.

*entail = require = neccessitate : gerektirmek

-Balancing the budged would entail public spending cuts amounting to three bilion dollars.

*envision = imagine = envisage = foresee : hayal etmek

-The young businessman envisioned making a big fortune in the coming years.

*establish = determine = ascertain : belirlemek

-An autopsy is needed to establish the cause of his death.

*expel = throw out = dismiss : ....den atmak, kovmak

- The student was expelled from his school because of his links with a terror group.

*facilitate = make easy : kolaylaştırmak

-The computer facilitates storing information for future use.

*feel like = want = wish : canı istemek

-Whenever I felt like talking, she was ready to listen.

*fetch = go and get : gidip getirmek

-I went and fetched another glass.

*fulfill = satisfy : tatmin etmek, karşılamak
*fulfill = carry out : yerine getirmek
*fulfill = realize : gerçekleştirmek

-The sports facilities in the city no longer adequately fulfill the needs of young people living there.
-The government failed to fulfill its promises to revive the economy.
-The athlete fulfilled his dream, winning three gold medals in the Olympic Games.

*gather = assume = infer = conclude : varsaymak, izlenim edinmek, sonucunu çıkarmak

-Since you are reluctant to read this book, I gather that romantic novels do not appeal to you.
-From what I gather, he is madly in love with her.

*grant = give : vermek

-China recently granted Nigeria a loan of $2.5bn and much of this is expected to be used in the railway project.

*grasp = seize = grab : kavramak
*grasp = understand : kavramak

-He grasped my arm and held it firmly.
-I doubt if he grasped the main points of the lecture.

*grow = become : olmak

-He is growing impatient.

*hand in = give in = submit : vermek

-He is thinking of handing in his resignation.

*handle = deal with : ele almak

-We haven't decided yet how to handle this problem.

*happen to + inf. = do sth by chance : tesadüfen bir şey yapmak

-While I was vacationing in Marmaris, I happened to meet one of my old friends on the beach.

*highlight = emphasize = stress = underline : vurgulamak, dikkati çekmek

-Teachers should highlight study skills and learning strategies for studenst during their classroom activities.

*hold = conduct : yapmak

-He proposes that the Government should hold an inquiry into the incident.
-The Presidential elections will be held next October.

*ignite = catch fire = set fire to : tutuş(tur)mak

-An electrical spark ignited the oily rags.

*impede = prevent = hinder = hamper : engellemek

-Their reluctance to make concessions impedes progress in the negotiations.

*incline = tend : eğilimi olmak

-I incline to disagree with you on that point.

*infer (from) = conclude = deduce : ...den sonuç çıkarmak

-We can infer from the text that the author disagrees with the theory.

*inhibit = prevent = hinder = impede : engellemek

-This drug will inhibit the progress of the disease.

*inoculate = vaccinate : aşılamak

-The doctor inoculated children with a live polio vaccine.

*inquire = ask : sormak

-He inquired whether it was possible to leave his case in the Left Luggage Office.

*inscribe = engrave = carve : kazarak yazmak

-The names of all the dead were inscribed on the monument.

*inspect = examine = check : incelemek

-The guard took my ID card and inspected it.

*insulate = isolate = protect : yalıtım yapmak

-We halved our heating bill when we insulated our house.

*integrate (into) = put together = combine = incorporate : katılmak, bütünleştirmek

-Local organizations plan an important part in helping the individual integre into the community.

*intensify = increase = step up : art(ır)mak, yoğunlaş(tır)mak

-Diplomatic efforts are intensifying to revive the Middle East peace talks.

*invade = enter by force = occupy : istila etmek

-Napoleon invaved Russia in 1812 aftrr he defeated the Austrians.

*involve = include : içermek
*involve = require = entail : gerektirmek

-Treatment for breast cancer normally involves a combination of surgery- the removal of a lump of the whole breast- together with chemotherapy and radiotherapy.
-His job involves travelling extensively.

*irritate = annoy = anger : kızdırmak

-His strange remarks irritated me.

*justify = give reason for = rationalize : haklı kılmak, haklı göstermek

-The judge said thag Bill's refusal to admit his guilt justified a sentence toward the high end of the range available to him.
-The end justifies the means.

*lay = put : koymak

-She laid the cigarette in the ashtray.

*liberalize = free up : serbestleştirmek

-We must liberalize our laws.

*liberate = free = set free : kurtarmak

-The army liberated the enslaved people from their masters.

*magnify = enlarge : büyütmek

-The refracting telescope contains lenses that magnify the images which reach it.

*maintain = claim : iddia etmek, ileri sürmek

-Israel has consistently maintained that the status of Jerusalem is nonnegotiable.

*manage to + inf. = be able to : zor bir şeyin üstesinden gelebilmek

-He managed to reach the shore despite his broken leg.

*matter = be important : önemli olmak

-Winning is the only thing that matters in sport.

*mean by = intend = plan = want = aim : niyet etmek, tasarlamak, demek istemek,amaçlamk

-I was merely joking.I didn't really mean to offend you in any way.
-I wonder what he means by this statement.

*be meant for = aim = intend : amaçlamak, tasarlamak

-These books are not meant for our zero beginners.
-The railway is meant to boost tourism and trade in the region.

*mend = repair : onarmak

-There is a hole in the roof that needs mending.

*merge (with) = join together = unite : birleşmek

-Continental Airlines and United Airlines were destined to merge as soon as Northwest Airlines decided to merge with Delta.

*neglect = ignore : ihmal etmek

-The shopkeeper neglected to file his income tax and therefore had to pay a fine.

*nominate = suggest = name : önermek, aday göstermek

-He has been nominated for the Noble Prize in literature.

*note = remark = mention : belirtmek

-He noted that the president had spoken explicitly about the risks involved in launching military action.

*nurture = feed and care for = look after = rear : bakmak, beslemek

-The laws of nature determine that some animals will nurture their young from their birth.
-A mother should nurture her child.

*oblige = force = obligate = comper : zorunda bırakmak

-Politeness obliged me to go on with the conversation.

*orbit = move in an orbit around : yörüngesinde dolaşmak

-Planets orbit the sun.

*persist (in) with = continue firmly : sür(dür)mek, devam etmek
*persist (in) with = stay : kalmak

-He persisted in reading the newspapaer at the dinner table.
-The fog is likely to persist for several hours.

*pile up = heap up : yığ(ıl)mak, birik(tir)mek

-Europe's problems are pilling up fast.
-She piled up her books in my living room.

*pose = create = cause : yaratmak, oluşturmak

-Widespread violence poses serious security problems.
-Climate change poses a threat to the world economy and it will be cheaper to adress the problem than to deal withe the consequences.

*praise = admire = acclaim = commend : takdir etmek, övmek

-The fireman was praised for courage.

*precede = come first : -den önce gelmek

-Speaking a language always precedes writing it.

*preserve = protect = conserve : korumak

-Paint could help preserve the metal form corrosion.

*promote = encourage : teşvik etmek
*promote = aid in = help : katkıda bulunmak
*promote = advertise : reklam yapmak
*promote = give a higher position : terfi ettirmek

-The government must take active steps to promote gender equality.
-Education can promote development.
-Most companies promote their products to increase their sales.
-He was promoted to senior manager.
*prove = confirm = verify : kanıtlamak, doğrulamak
*prove = be = carry out : olmak

-The results proved the effectiveness of the tecnique.
-This experiance proved invaluable later on.

*raise = bring up = mention : ortaya atmak, gündeme getirmek
*raise = collect = obtain : toplamak

-We will raise this issue at the meeting to be held tomorrow.
-He raised no objection to my proposal.
-Severel newspapers have launched a campaign to raise money for the flood victims.

*range (from ..... to ) = vary from .... to : ..... arasında değişmek

-Elements range from the lightest, hydrogen, to the heaviest, uranium.
-In the UK Tesco has nearly 1,300 stores, ranging from convenience outlets to hyper markets.
*rebel (against) = revolt against : isyan etmek

-The province has rebelled against the government.

*refer to = consult = look up : başvurmak

-The secratary referred to a dictionary for the correct spelling of some problem words.

*release = publish = announce : yayınlamak, açıklamak

-The report was released by the Ministry of Health.

*remove = take away : çıkarmak, almak

-The lump will have to be surgically removed.

*represent = act for : temsil etmek

-Canada is the world's 10th largest beef producer, representing 2.5 percent of total world output.

*resemble = look like : benzemek

-Lettuce and cabbage resemble each other in size, shape and color.

*resist = oppose = withstand : direnmek, karşı durmak

-Bob resisted his father's help.

*resume = start again = begin again : yeniden başlamak

- Peace talks between the rebel Lord's Resistance Army and Uganda's government have resumed in Juba in southern Sudan.

*retain = preserve = maintain : korumak, muhafaza etmek
*retain = keep in mind : akılda tutmak, hatırlamak

-The old lady has retained all her interest in life.
-The trouble with me is that I can retain only a few of the words that I learn each day.

*reveal = show = disclose : ortaya çıkarmak, açıklamak

-A surver of the British diet has revealed that a growing number of people are overweight.

*revolve = turn : dönmek

-The planets rotate as they revolve around the sun.

*ruin = damage = destroy : mahvolmak

-The low lying land was flooded and ruined.

*sack = dismiss = fire : kovmak

-The Prime Minister sacked 10 government officials for corruption.

*sacrifice = give up : feda etmek

-Personal comforts and privilages should sometimes be sacrificed for the good of the community.

*secure = get = obtain : sağlamak

-Students are choosing to take degrees in subjects that are more likely to secure them good jobs after graduation.
-He is trying to secure credit from a bank.

*seek to inf. = try = strive = endeavor : çaba göstermek

-Turkey is seeking to improve its human rights record to bring itself to Europen standards.

*snatch = grab = grasp = seize = take : kapmak

-The thieves snatched her bag and ran off.

*soar = climb = rise : fırlamak, artmak

-The number of people admitted to hospital with anaphylaxis, the severest form of allergic reaction, has soared more than threefold in the past decade.

*specialize (in) : ihtisas yapmak

-He is specializing in heart surgery.

*stabilize = become of make stable : istikrara kav(uş)turmak

-Strigent economic measures are needed to stabilize the economy.

*stage = perform : yapmak

-The people of the town staged a rally in support of the Mayor.

*stretch = extend = become longer = lie down : uzatmak, uzamak, uzanmak

-The doctor told the patient to stretch his leg.
-The fabric stretches.
-She stretched out herself flat on the sofa.
*suffer (from) = be ill with : ...den rahatsız olmak

-He's suffering from pneumonia.

*suggest = indicate : göstermek
*suggest = imply : ima etmek

-New evidance suggests exposure to mercury may increase the risk of heart disease and stroke in men.
-Are you suggesting that I am solely responsible for tihs unfortunate event ?

*threaten = menace : tehdit etmek

-The kidnappers threated to kill the little girl unless they are paid a high ransom.

*thrive = grow = flourish = prosper = boom = develop : büyümek, gelişmek

-The Chinese economy is thriving.
-His business has thrived in recent years.
*transmit = pass on : aktarmak, nakletmek

-Amino acids, are chemicals which transmit nerve impulses between the brain cells.

*turn out : end up = happen = become : olmak, ortaya çıkmak

-George J.Tenet accepted responsibility for letting the President use information that turned out to be unsubstantiated.

*undergo = go through = experience : geçirmek, olmak

-The country has undergo major transformations.
-The program has already undergo revisions.
-He is undergoing treatment for cancer.
-He must undergo surgery.

*urge = advise = insist on : ısrarla istemek

-I urged him to change his job as soon as possible.

*verify = confirm = prove = validate : doğrulamak

-A through and updated history of the patient is vitially important and should be verified by rhe physician and signed by the patient.

*violate = break : ihlal etmek, çiğnemek

-Lebanon's defense minister said Sunday he is certain Hezbollah will not violate a U.N.-brokered ceasefire with Israel, and has warned of hars consequences for any violator in Lebanon.

*withstand = endure : dayanmak, tahammül etmek

-Explorers have to withstand hardships.

*wound = injure = hurt : yaralamak

-A car bomb wounded 13 people, including four children.

*yield = produce = generate : üretmek

-Irrigated land yields good crops.

*yield to = bow : boyun eğmek

-He won't yield to pressure.

29 Ağustos 2013 Perşembe

memur maaşıyla üniversitede iki çocuk okutmuş baba

https://eksisozluk.com/memur-maasiyla-universitede-iki-cocuk-okutmus-baba--4000303?utm_source=facebook&utm_medium=eksifacebook&utm_content=memur&utm_campaign=social


bu arada asgari ücretle 3 çocuk okutan babanın da bokunu kaşıklarım ben ekmek kuran çarpsın.
-

 memur maaşıyla kendi bekar evini geçindiremeyen insana hayret ettirir.

-
bir memur maaşıyla iki çocuğunu türkiye'nin iki ayrı ucunda üniversitede okutan, lisede okuyan diğer iki çocuğunu da dersaneye gönderen babanın başka bir modeli.
-
terzi kazancıyla üç kız okutmuş babanın yanında lafı bile olmaz.
edit : çünkü memurun geliri türkiye ortalamasının üstündedir
-
bu diyarlardaki pek cok babadan yalnizca birisidir. sadece cocuk okutmak degil, o parayla harikalar yaratmistir. aslinda yasanamayacak komiklikte bir parayla yasamistir. bir de asgari ucretle aile gecindirenleri vardir. imkansizi basarmislardir. hala yasiyorlar. evet hala hayattalar.
-
 adamın hasıdır. bu ailede annenin de hakkını yememek gerekir. cefa da sefa da birlikte çekilmiştir.
-
en kötüsü de çocuklarının paraya ihtiyacı olduğu her an; dışarı çıkarken, gereksiz yere bilgisayar oyunu ya da dergi almak istediklerinde, canları sinemaya gitmek istediklerinde "git içerden pantolonumun cebinden al" diyecek kadar bonkör ve cefakar olmalarıdır. aslında o sırada içi cız edermiş de biz anlamazmışız. anlamak için gerçekten büyümek, evlenmek gerekirmiş.
-
devamı burda: https://eksisozluk.com/memur-maasiyla-universitede-iki-cocuk-okutmus-baba--4000303?p=3

faydalı model

https://eksisozluk.com/faydali-model--1156436

turk patent enstitusu nun dağıttığı geçerliliği daha verildiği anda kurum tarafında bile tartışılan "patent türüne" verilen ad. her isteyene patentler verilir, alan kişi istediği gibi sizin ağzınıza sıçabilir.

-nabıyosun..
-zıçıyorum?
-o fiilin uygulama ve uygulatma hakkın artık bana ait, ya bi daha zıçmıcana dair noter onaylı kağıt imzala yada sana 30 milyarlık dava açacam.

fiiller farklı olmak suretiyle aynen yaşanmıştır*.

yapılacaklar listesi

https://eksisozluk.com/yapilacaklar-listesi--637895

pomodoro tekniği

https://eksisozluk.com/pomodoro-teknigi--2538811

getting things done'a oldukça benzeyen bir time management metodu. gtd gibi daha çok yazılımcılar arasında popüler. 25 dakikalık çalışma iterasyonlarından ibaret gibi gözüken şirin, bireysel scrum benzeri bir mevzu. kitap ücretsiz olarak pdf formatında temin edilebiliyor. prokrastinasyon halindeyken okunması önerilir, yoksa gerek yok zaten.

iki dakika kuralı

https://eksisozluk.com/iki-dakika-kurali--1785186?nr=true&rf=iki%20dakika%20kurali

"bir is iki dakikadan az surede yapilabilecekse, hemen yapin" temali gtd kurali. ozellikle maillerde kullanirsaniz ise yariyor (eger bir maile, 2 dakikadan az surede cevap verebileceksen, o maili hemen yaz).

herhangi bir maili actiginizda, pencerenin ust kosesinde, iki dakikadan geriye sayan minik bir sayac koyan, ve daha pek cok gtd yontemini entegre edebileceginiz bir firefox eklentisi de mevcut: *

sükut ikrardan gelir

https://eksisozluk.com/sukut-ikrardan-gelir--47734

sessiz kalmak, yanıt vermemek, kabul etmek demektir anlamına gelen bir deyimdir. osmanlıcadır lakin halen kullanılmaktadır.

minimalist insan olmak

https://eksisozluk.com/minimalist-insan--424194?p=1

https://eksisozluk.com/minimalist-insan--424194?a=search&author=akilligelisim

benim... hayatımdaki herşeyi, her eşyayı, insanlar dahil minimize etmeye çalışıyorum.

bilgisayarımda 3-4 ay dinlemediğim mp3'ü bile tutmam, silerim... giymediğim eşyaları tespit edip düzenli olarak çıkartıyorum hayatımdan...

evimde mümkün mertebe hiçbir biblo, tablo vb. kalabalık yaratan nesne tutmam, çok fazla giysim olmasın diye standart renklerden taviz vermem... elimdeki "bir gün işe yarar" diye tuttuğum hiçbir elektronik eşya yok, "çok fonksiyonlu ürünler" benim favorim... bir ürünle, birden fazla şey yapabiliyorsam o ürün benim için en değerli şey oluyor.

telefon rehberimden 2-3 sene görüşmediğim insanları silerim, kitaplarım yok okuyacağım şeyleri ebook formatında okuyorum. oldu da hardcopy bir şey geçti elime ve referans olarak tutmam gerekiyor, hemen scan edip google docs'a yüklerim ve shredder'dan geçiririm... bilgisayarımda bile tutmam dosyaları...

bu sayede bir gün evden çıksam, iki bavul eşya ile çıkıp gidebilirim arkamda hiçbir şey bırakmadan.

arabam bile olabilecek en küçük araba, smart fortwo...

hoşuma gidiyor minimalist olmak... bu sayede yaptığım işlere tam konsantre oluyorum, "eşyalar" beni yormuyor, maddiyatla düşünme işinden uzaklaşıyorum... milyonlarca dolarım olsa da gidip mesela büyük bir evde oturmam, kendime jip almam, denize açılacaksam küçük bir kayık yeterli olur... dolayısıyla "eşyaya bağlı hırsım" yok, ilgilenmiyorum bu tür bir zenginlikle.

güzel bir felsefedir vesselam, hayatına entegre edince insan huzurlu oluyor

getting things done

https://eksisozluk.com/getting-things-done--1595152

hayatımızda yapmamız gereken işleri en efektif şekilde yapmamız için kurabileceğimiz bir sistem hakkında ipuçları veren bir planlama önerisi. 5 aşamadan oluşuyor:

1. topla
2. işle
3. düzenle
4. yap
5. gözden geçir

bu yönteme göre bir yapılacaklar listesi hazirlarken her maddede su soruyu soruyoruz: "halletmesi iki dakikadan kisa sürer mi?". yanit evetse, listeye bile yazmadan hemen hallediyoruz.

yapilacak isler listemizdeki bir isi sürekli erteleme sebebimiz yanlis ifade edilmesidir. eger aklimizda veya listemizde "ispanyolca ögren" gibi muglak bir is varsa, sürekli erteleyip yapmaktan kacinmamiz normal. bunu yerine her isi mümkün oldugunca hemen yapilabilecek sekilde (gerektiginde adimlara bölerek) detaylandiriyoruz.

listemizde örnegin:
- "internet'ten ispanyolca kurslarini arastir."
- "x'e gittigi ispanyolca kursundan memnun olup olmadigini sor"
- "aklina yatan ilk üc kursla görüsmeye git."

gibi detayli ve net adimlar seklinde yerini aliyor ispanyolca ögrenme hayali. zamanla her adim gerekliyse daha da detaylanabilir. örnegin aday kurslar belirlendiginde son madde "a kursundan görüsme randevusu al." "b kursunun tam adresini ögren" ... gibi detaylanabilir.

son olarak süreklilik her sistemde oldugu gibi burada da yasamsal. yasamimiza giren her yeni isi, sorumlulugu, ödevi, hayali, niyeti, projeyi yukaridaki sekilde aklimizdan cikarip kagida dökmeye ve bunu mümkün oldugunca yapilabilir sekilde ifade etmeye devam ediyoruz.

çok çalışmak

https://eksisozluk.com/cok-calismak--1046782?p=4

bazen çok çalışmanın ana sebebi verimsiz çalışmaktır.

çok iş yaptığınızı düşünürsünüz, ama aslında gün içinde kendinizi kameraya çekip sonra hızlı sarım ile izleseniz yaptığınız şeyin "patinaj" olduğunu anlayabilirsiniz.

verimsiz çalışmanın bir numaralı sebebi de multitasking yani aynı anda birden fazla işi yapabileceğinize inanmanız ve bir excel dosyası açıkken, diğer taraftan email atıp, aynı anda facebook profili güncelleyip, aynı anda twitter'da trending topic'lere bakıp, bir yandan da telefonunuzda sevgilinizle konuşmaya çalışmaya halk dilinde multitasking deniyor (o halk amerikalı)

multitasking'cilerin çalışanlar içinde en verimsiz kadro olduğu sayısız araştırmada ortaya çıkmış durumda, ama buna rağmen işverenler ilanlarda "multitasking yapabilen eleman arıyoruz" diyorlar... insan beyni single tasking, yani bir seferde bir iş yapmaya programlanmış durumda evrimsel olarak.

birden fazla işi aynı anda yapmaya çalıştığınızda daha fazla hata yapıyorsunuz ve dur-kalk'lar nedeniyle vakit kaybediyorsunuz.

bunu önlemenin yolu multitasking yapmak yerine singletasking yapmak ve getting things done vb. bir yöntemi hayatınız uygulamak.

ben mesela acayip zor ve yoğun bir işte çalışıyorum, bu iki temeli oturttuğumdan beri insani çalışma saatlerinde çalışabilir oldum.

çok çalışmaktan şikayet etmeden önce gerçekten verimli çalışıyor musunuz öz eleştirisini yapmanız lazım.

28 Ağustos 2013 Çarşamba

kolay yoldan zengin olma rehberi

https://eksisozluk.com/kolay-yoldan-zengin-olma-rehberi--2196456

"nasıl para kazanabilirim" diye düşünmeyin. "insanların paralarını ellerinden nasıl alabilirim?", "insanlar, ne yapsam benim için para harcar?" sorularına cevap bulmaya çalışın.

27 Ağustos 2013 Salı

crystal-cs8900 etherne modülü

Türkçe anlatım:
http://www.emo.org.tr/ekler/16ba6f00bce1550_ek.pdf

bir proje: http://320volt.com/crystal-cs8900-pic16c74-eternet-uygulamasi/

Tedarik için Türk dispritör: http://www.embeddedtrading.com/products/394-cs8900a-h.aspx

Akıllı karga sanki mühendis

http://www.koreus.com/video/corbeau-noix.html

25 Ağustos 2013 Pazar

Ehlen ve sehlen nedir?

Ehlen ve sehlen, Arapça bir kelimedirehlen ve sehlen
Arapça'da ehlen "hoşgeldin ve merhaba, selamlar" gibi anlamlara gelmektedir.
Ehlen ve sehlen ise "Hoşgeldiniz, Sefalar getirdiniz" gibi anlamlara gelmektedir.
Arapların birbirini selamlama cümlelerinden biridir.
Türkiye'de Antakya sokaklarında sıkça bu sözcükleri duymanız mümkündür.


Ehlen ve sehlen’e cevap olarak “ehlen biküm” cevabı verilir. Anlam olarak  da “Hoş bulduk” manasına gelmektedir.

23 Ağustos 2013 Cuma

http://www.egitim.aku.edu.tr/yunusemre3.htm
"Onsuz sözün gör nedir, çok söz hayvan yüküdür
Ârife bir söz yeter, tende gevher var ise." (194)

aşksızlara verme öğüt güncel türkçe versiyon

Aşksızlara öğüt

Aşksızlara verme öğüt,
Öğüdünden almaz elbet.
Aşksız hayvan gibi olur,
Hayvan öğüt bilmez elbet.

Kara taşa su katılsa,
Elli sene kaynatılsa,
Kara kalır çıkmaz asla,
Kıymetli taş olmaz elbet.

Yer altından sular çıkar,
Kimi soğuk, kimi kaynar,
Cahil, çocuk gibi oynar,
Doğru yola gelmez elbet.

Avcı kuştur, şahin, doğan,
Avcılığı gayet yaman,
Zayıf olur ise doğan,
Avcılıkta kalmaz elbet.

Güneşler güneşi gitti,
Âhireti teşrif etti,
Bid’at ehli öldü sanır,
Peygamberler ölmez elbet.

Yunus öğüt alır ise,
İyilerle kalır ise,
Cahil salih olur ise,
Cahillikte kalmaz elbet.

Kelimeler:

Güneşler güneşi: Resulullah efendimiz

DR. ZİYA ÖZEL’E BİR ÖZÜR BORCUMUZ YOK MU

http://www.odatv.com/n.php?n=dr.-ziya-ozele-bir-ozur-borcumuz-yok-mu-1507111200


Eminim birçok filmde, özellikle de son dönemde yayınlanan “Spartaküs” dizisinde çoğumuz izledik. Eski Roma’daki arenaların tasvirlerini… eli silahlı ve çok iyi eğitimli gladyatörlerin önüne atılan insanlar katledilirken, kendinden geçmişçesine alkışlayan halkı… Bir linç kültürü bütün toplumu adeta esir almış gibidir. Sanki toplum bu linçten zevk almaktadır.
Adı. Dr. Ziya Özel.
Onu zakkum çiçeğinin yapraklarından elde ettiği bir ilaçla kanseri tedavi ettiğini söylemesinden hatırlarsınız. Dr. Özel bir buluş yapmıştı; kanser gibi amansız bir hastalığı yenebilecek bir ilaç bulmuştu. Vay sen misin bu iyiliği yapan!
90’lı yılların başıydı hatırlar mısınız? Önce gazete ve televizyonda linç ettiler onu…
Kanlı bir arenada yırtıcılar önüne atılmış gibiydi…
Ne “şarlatanlığını” bıraktılar, ne “yalancılığını”
Adam çareyi ABD’ye gitmekte buldu. O kadar ki, ona meslekten men cezası bile verdiler. Gitti ve bulduğu ilacın patentini ABD’de aldı. Ülkesi ve halkı ona bu fırsatı vermemişti.
Şimdi 8 Temmuz’da gazeteler yazdı: ABD’deki resmi kurumlar, ilacın birinci aşamadaki testlerden başarıyla geçtiğini ilan etti. Üstelik sadece kansere değil, AIDS, Hepatit-C gibi hastalıklara da iyi geliyordu. Testler devam edecekti.
Yani Dr. Ziya Özel haklıydı. Onu televizyonlarda, gazetelerde çarmıha gerenler haksızdı.
Peki kim kaybetti? Türkiye kaybetti…
Peki, sizce onu dün gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında yalancılıkla, şarlatanlıkla suçlayanlar şimdi bir vicdan muhasebesi yapıyor mu?
İçlerinden birinin çıkıp “evet, ben o günlerde Dr. Ziya Özel’i suçlayanlardan biriydim, şimdi haksızlığımı gördüm, üzgünüm özür dilerim” dediğini duydunuz mu?
Elbette hayır!
Onlar ne yapıyorlar şimdi biliyor musunuz? Yine bir gazetenin köşesinde veya ekranlarda önlerine atılan başka birini linç ediyorlar.
Peki halkımız ne yapıyor? Tıpkı Dr. Ziya Özel’in linç edilmesini izlediği ve alkışladığı gibi yine aynı şeyi yapıyor. Arenadaki yırtıcıların önüne atılan kurbanların suçlu olup olmadığını bilmiyor, ama yine de katliamı izliyor.

22 Ağustos 2013 Perşembe

20 Ağustos 2013 Salı

bedava arm ide si ve derleyicisi (coocox ide)

http://muhittinkaplan.com/2012/11/coocox-ide-ye-giris/

muhiddin hocadan bisiklet zincirinden tank paleti

http://muhittinkaplan.com/2012/11/tiv-prototip/
https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=rHcaWd0gK6Y

hiç bir işi rast gitmeyen adam

https://eksisozluk.com/hicbir-isi-rast-gitmeyen-adam--2602795
çok yetenekli ve doğuştan gelen bi dolu iyi özelliğe sahiptir. kötü şans evrenin durumu dengeleme yöntemidir bu adam için.

2. sayfadaki yorum:
nick'ini tutunamayan olarak almak ister fakat bu nick kullanımda olduğu için saçma sapan başka bir nick almak zorunda kalır. bari şifre olarak tutunamayan kullanayım diye düşündüğünde de rakamsız şifre olmaz uyarısıyla karşı karşıya kalır.


 murphy yasaları:
https://eksisozluk.com/murphy-yasalari--41706?nr=true&rf=murphy%20kanunlar%C4%B1
bir isin ters gitme olasiligi yoksa bile ters gider.
bir insan işler ters gittiğinde gülümsüyebiliyorsa aklına suçu üzerine atacak birisi geldiği içindir...
hala yaşıyorsan bu; ters gidecek şeylerin bitmemiş olduğunun göstergesidir...
yaptığınız bir işte bir hata bulup düzelttiğinizde, çok geçmeden onun bir hata olmadığınıanlarsınız...
sıra size geldiğinde kuralları değiştirirler...
üç katlı bir binada tek asansör varsa, asansörün bulunduğunuz katta olmama olasılığı onda dokuzdur...
patronun odasina kendi fikirleriniz ile girer, onun fikirleri ile çikarsiniz.
radyoda güzel bir şarkıya denk geldiğinizde bilin ki şarkının son saniyeleridir.

17 Ağustos 2013 Cumartesi

STM32F4 Discovery Geliştirme Kiti İncelemesi

http://www.fatihinanc.com/diger/stm32f4-discovery-gelistirme-kiti-incelemesi/

pointerin adresini biz belirleyebiliriz

meftun:
http://www.picproje.org/index.php/topic,48319.msg360519.html#msg360519
yabancı kaynak :
http://www.keil.com/support/docs/1210.htm
bülent hoca:
http://www.picproje.org/index.php/topic,35908.msg257275.html#msg257275

15 Ağustos 2013 Perşembe

İşte Atatürk’ün Vahdettin hakkındaki sözleri:

“O zaman egemenliğin babadan oğula geçmesi gibi yanlış bir yöntem olarak büyük bir kat, gösterişli bir son kazanabilmiş bir alçağın, onuru çok yüksek olan soylu bir ulusu nasıl utanacak bir duruma düşürebileceği, kendiliğinden anlaşılır. Gerçekten neden ve nasıl olursa olsun Vahdettin gibi özgürlüğünü ve canını kendi ulusu içinde tehlikede görebilecek derecede aşağılık bir yaratığın, bir dakika bile olsa bir ulusun başında olduğunu düşünmek ne acıklıdır. Kıvancımız şudur ki: Bu alçak alçaklığını, atalarından kalma padişahlık katından Türk ulusunca atıldıktan sonra tamamlamış bulunuyor. Türk ulusunun bu öncelikli davranışı elbette övülmeye değer. Beceriksiz, aşağılık, duygu ve anlayıştan yoksun bir yaratık, kendisini kabul eden herhangi bir yabancının kanadı altına sığınabilir; ama böyle bir yaratığın bütün Müslümanların halifesi kimliğini taşıdığını söylemek kuşkusuz uygun düşmez.”

Kaynak: Nutuk, syf.546

Kimsesiz Hiç Kimse Yok



Kimsesiz Hiç Kimse Yok
Hiç kimse yok kimsesiz
Herkesin var bir kimsesi
Ben bugün kimsesiz kaldım
Ey kimsesizler kimsesi
*******
Kimse aradığım yollarda
Kimsesizlik kimsem oldu
Dinsin artık hicranın cana
Kimse aradığım yollar
Kimsesiz kimselerle doldu
Avnî 
bir solukta severek okudugumuz fatih sultan mehmed'in bize avni mahlasıyla hediye etmiş oldugu şiir. 


kimsesiz hiç kimse yok var herkesin bir kimsesi
kimsesiz kaldım yetiş ey kimsesizler kimsesi

kelebek etkisi

https://eksisozluk.com/kelebek-etkisi--104879
misal olarak dunyanin bir ucundaki kelebegin kanat cirpmasi yuzunden bile diger ucunda birseylerin degisebilecegini ongoren felsefe. hersey herseyle baglantilidir yani; en ufak seydeki bir degisim alakasiz gozuken baska bir seye etki edebilir...

bir kelebeğin kanat hareketinin yüzlerce kilometre ötede bir kasırga başlatabileceğini temel alıp "herkes herşey birbirine bağlıdır tüm canlılar tüm nesneler ilintilidir" şeklinde bir yargıya varan teori..

kaos teorisi

https://eksisozluk.com/kaos-teorisi--49087 
normalde insanlar parcalayip bolduklerinde o parcalari teker teker cozerler. sonra o parcalarin efektlerini birlestirirler. bir parcayi cozerken diger parcanin o parca ustundeki efektini es gecersin bir yerde. basit sistemlerde gecerlidir. ama cok karmasik sistemlerde hemen her parcanin diger bir parcanin ustunde tesiri vardir. o yuzden her parcayi bagimsiz olarak ele alip cozdugunde ortaya hatalar cikar. bir suru parca oldugundan bu hatalar birikir, senin buldugun
sey ile gercek sistemin sonucu arasinda alaka kalmaz.
parcalar arasindaki alaka biraz da zamanla alakali oldugundan ne kadar ileriyi tahmin etmeye calisiyorsan o kadar hata yaparsin. ya da su anda ki parcada yaptigin hata, tum parcalara etki edeceginden sistem bir anda cigirindan cikabilir (kaos olayi)
hemen bir sonraki seyi tahmin etmeye calistiginda ise bir parcanin diger parcalarin uzerindeki etkisi az oldugundan biraz daha basarili olursun.

-----------

böcek nüfusunun yıllara göre dağılımı veren bir denklem varsayalım.
y=(3.9)*x*(1-x)
100,000 böcekli nuri familyası ile 101,000 böcekli ahmet familyası yıllara göre aşağıdaki gibi nüfuslara sahip olacaklardır. (tabii ideal bir koşulda geçerli bütün bunlar. yoksa öküzün tekinin bütün böcekleri ezebilme olasılığı halen var gözüküyor.)

denklemlerde kasılmayı önlemek için milyon cinsinden ele alırsak böcekcikleri:
nuri familyası / ahmet familyası
1.sene 0.100 / 0.101
2.sene 0.351 / 0.354
3.sene 0.888 / 0.892
4.sene 0.387 / 0.376
5.sene 0.925 / 0.915
6.sene 0.271 / 0.304
7.sene 0.771 / 0.825
8.sene 0.690 / 0.562
9.sene 0.835 / 0.960
10.sene 0.538 / 0.150
11.sene 0.969 / 0.497
12.sene 0.116 / 0.975
13.sene 0.399 / 0.095
14.sene 0.935 / 0.336
yani sonuç olarak başlangıçtaki 1000 böcek farkı 14 sene sonra tamamiyle alakasız bir farka yol açmış. yukarıdaki basit denklemi çok daha fazla değişkenli karmaşık bir denklemle değiştirirsek çok daha alakasız sonuçlar elde ederiz. (bkz: kelebek etkisi) (bkz: feigenbaum sabiti)

---------

anaokulunda, resim dersinde boyama yaptiginizi dusunun. ogretmen boyalarin arasindan her ogrenciye rastgele bir renk veriyor bugun size de yesil renk dustu ve siz de bir timsah cizmeye karar verdiniz. ogretmen cizdiginiz timsahi cok begendi. konu konuyu acti ve surungenler hakkinda konusmaya basladiniz. o an surungenleri cok sevdiginizi ve bu konuya derin bir ilgi beslediginizi fark ettiniz. iste hayatinizin donum noktasi.
simdi, otuz yil kadar ilerleyelim, dunyanin surungen davranislarini inceleyen en onemli uzmanlarindan biri olmussunuz. kadinlar arasinda cok populersiniz ve acayip iyi para kazaniyorsunuz. simdi de geriye donelim; ogretmeninizin anaokulunda size o yesil boyayi verdigi ana. size yesil boyanin gelmesinin tek sebebi; bir onceki resim dersinde yesil boyanin ayseye gelmis olmasi ve onu boya kutusunda sizin dun almis oldugunuz sari renkli boyanin yanina koymus olmasiydi. ayse nin yesil renkli boyayi sarinin yanina koymasinin tek sebebi ise ogretmen son derste, herkesin boyalarini toplarken onun burnunu siliyor olmasi ve bu yuzden sona kalmasi ve boya kutusundaki tek bos yerinde sarinin yani olmasi.
eger; ayse dun burnunu silmeseydi, ogretmen boyalari toplarken boyasini verebilecek ve boya kutusundaki dizilimi degistirmis olacakti ve size de pembe renkli boya dusecekti ve bir kalp resmi cizecektiniz. ogretmen ciziminizi begenecek ve kalpler hakkinda konusmaya baslayacak yine bu ayni an sizin hayatinizin donum noktasi olacakti tip okumaya karar vericek ve bir gun kendinizi bir kalp ameliyatinda bulucaktiniz. ama ne yazik ki siz bilmediginiz bir nedenden oturu hep surungenlerle calismayi istiyors olacaktiniz. o gunde ameliyat sirasinda her zaman yaptiginiz gibi timsahlari dusunuyordunuz ve bu operasyon sirasinda cok buyuk bir hata yapmaniza neden oldu. hasta size dava acti, doktorluk lisansinizi elinizden aldilar ve bir gun sokaklara dustunuz artik bir evsiz olarak yasiyorsunuz.
tum bunlara neden olan neydi ? evet,aysenin burnunu silmesiydi.

ozet gec pic diyenler icin:eger ayse burnunu silmeseydi, hayatiniz kayacakti.
http://i.imgur.com/pquet.png

PIC tabanlı web sunucusu

PIC tabanlı web sunucusu

Olimex PIC-WEB geliştirme kartı, RS232, Ethernet, ICSP, ve 1Mbit Flash içeriği ile özellikle ethernet yada internet bağlantısı olmayan gömülü sistem uygulamalarını, dış dünyaya bağlamak için ideal bir kart.



Bu yazımızla önce PIC-WEB ile basit bir internet sunucusu kurulumu üzerinden geçip, ilerideki PIC-WEB tabanlı yazılarımız için bir giriş yapmak istiyoruz. Microchip'in açık kaynak TCP/IP stack'inin kullanımı konusunda oluşacak altyapı ile, basit bir web sunucusu işlevinden daha kompleks uzaktan kontrol uygulamalarına neler yapılabileceği konusunda fikir vermek hedefimiz.





Kartın kendisini Olimex Türkiye distribütörü embeddedtrading.com üzerinden temin edebilirsiniz. Orjinal kutusu içinde aşağıdaki içerik gelmekte:

Kartın önemli bir özelliği, herhangi derleme yada programlama yapmadan önce kutudan çıktığı haliyle çalışmaya başlayabilmeniz. Basit bir web sunucusu için karta güç verip, kendi yerel ağımıza göre ayarları yapmamız yeterli. Kartın üzerinde voltaj regülatörü mevcut, 9-12V'luk herhangi bir adaptörü güç kaynağı olarak kullanabilirsiniz. Voltaj kaynağı dışında, web sunucu işlevini başlangıç seviyesinde tanıyabilmemiz için aşağıdakilere ihtiyacımız var:

  • 9-12 V aralığında AC - DC adaptör
  • RS232 uzatma kablosu (Bir ucu DB-9 erkek, bir ucu DB-9 dişi)
  • CAT5 yada CAT6 ethernet kablosu.
Kart kutudan çıktığı haliyle üzerinde bir web sunucusu kayıtlı halde gelmekte, fakat bu web sunucusunun bağlantı ayarları büyük ihtimalle sizin ev networkünüzdeki ayarlardan farklı olacağından, ethernet kablosunu takıp doğrudan erişim sağlayamayabilirsiniz. Bunu sağlamak için önce tamamen parametrelerini bildiğimiz RS232 protokolü ile kart ile iletişim sağlayıp, kartın ethernet portunun ayarlarını RS232 üzerinden yapalım.

Karta güç verip, kırmızı LED'in yandığını teyid ediyoruz:
RS232 kablosunu bilgisayara bağlayıp, protokol ayarlarını yapmak üzere bir terminal programı açıyoruz. Windows kullanıcıları için Hyperterminal işimizi görecektir. Başlat -  Donatılar - İletişim - Hyperterminal adımları ile programı çalıştırıyoruz. Açılan yeni bağlantı penceresinde önce COM1 (bilgisayarınızda başka bir port ta olabilir), sonra ayarlarda aşağıdakileri seçiyoruz:
Bağlantıyı açtığınızda PC ekranınızda boş bir sayfa göreceksiniz. Kartın üzerinde BUT ve RST işaretli iki adet buton göreceksiniz. Bu aşamada BUT'a basılı tutarken bir kere RST tuşuna basın ve bırakın. Tüm ayarlar doğru ise hyperterminal ekranında PIC-WEB'in yolladığı aşağıdaki metinleri göreceksiniz:

Burada PIC-WEB, kendisine RS232 üzerinden göndereceğiniz metin komutlarına göre ilgili menüyü değiştirmenize olanak sağlar. Öncelikle ayarlamamız gereken, sizin networkünüzde PIC-WEB'e atanacak olan IP adresidir. Bizim örneğimizde, adsl modemin boşta olan ethernet çıkışına bağlanacak PIC-WEB için statik bir ip adresi atayacağız. Modem gateway adresi, pcnizde ayarlı olan ile aynı olacaktır, eğer bilmiyorsanız sağ alt köşedeki kablolu yada kablosuz bağlantı ikonundan bağlantı ayarlarına girip bulabilirsiniz. Bizim örneğimizde 192.168.1.1 olarak tanımlıyoruz. Kart kutusundan 192.168.0.1'e ayarlı olarak çıkar, 4'e basarak değiştirebilirsiniz.

Sonrasında, karta atanmasını istediğimiz statik ip adresini atamak için 3'e basıp istediğimiz statik ip adresini yazıyoruz, örnek olarak 192.168.1.7 yazıyoruz.

En son olarak, 6'ya basarak statik dns seçeneğini de gateway ile aynı değere yani 192.168.1.1'e set ediyoruz, genel olarak modemlerde bu ikisi aynıdır.

Ayarların teyidini aldığımızda, bu ayarlar cihazın flash'ı üzerinde kalıcı bellekte kayıt edilmiş demektir, bu nedenle güçten çıkarmanız durumunda yine bir sonraki sefer açılışında ayarları hatırlayacaktır. Şimdi RS232 kablosunu çıkartıp, Ethernet kablosu ile PIC-WEB'i modeme bağlayın, ve PC'nizin web tarayıcısını açarak daha önce girdiğiniz statik ip adresini adres çubuğuna yazın:



Yukarıdaki sayfa, PIC-WEB sunucumuza web tarayıcısından ulaştığımızı test edebilmemiz amacıyla hazırlanmıştır. Bu şekilde basit bir web sunucusu kurulumunu başarıyla tamamladık. Herhangi bir kodlama yapmadık, ve sunucu üzerinde sunulan web sayfasında herhangi bir değişiklik yapmadık. Diğer yazılarımızda, hem PIC-WEB üzerindeki web sayfalarını güncellemeyi, hemde daha sonrasında PIC-WEB'in üzerinde koşan gömülü sistem kodunu değiştirecek örnek uygulamalar gerçekleştireceğiz.


http://www.gomulusistemturkiye.com/2011/10/pic-tabanl-web-sunucusu.html
 başka:
http://www.gomulusistemturkiye.com/2011/11/web-tabanl-pic-ile-uzaktan-termostat.html
http://www.gomulusistemturkiye.com/2011/10/balk-ciftlikleri-uzaktan-denetleniyor.html

arm hello word fxdev

http://320volt.com/arm-hello-world/

ADC giriş çoğullama

http://320volt.com/haftasonu-projesi/

SPI

spi haberleşme:  http://www.picproje.org/index.php?topic=31841.0
TC72 Hatası / Çözüldü: http://www.picproje.org/index.php/topic,25538.0.html
spi eeprom: http://www.picproje.org/index.php?topic=33824.0
mssp spi eeprom: http://www.picproje.org/index.php?topic=33804.0
25lc256 library: http://digital-diy.com/forum/mplab-c30/serial-eeprom-25lc256-library-t813.html
spi frame mode with 25lc256 : http://www.microchip.com/forums/m732395.aspx
Problem with SPI EEPROM 25LC256 on Explorer 16  : http://www.microchip.com/forums/m346685.aspx

sinüzit spreyleri

https://eksisozluk.com/iliadin--359301?p=4
https://eksisozluk.com/otrivine--98721?p=2
https://eksisozluk.com/flixonase--582424
https://eksisozluk.com/farial--363506

yerle yeksan olmak

https://eksisozluk.com/yerle-yeksan-olmak--221971
altın kural, altını olan kuralı koyar.

olimex ucuz linux board

https://www.olimex.com/Products/OLinuXino/iMX233/iMX233-OLinuXino-MICRO/open-source-hardware

13 Ağustos 2013 Salı

sıfır sayısı olmasaydı bugunku teknolojı computer vs ve uzay bılımlerının hesaplamalarının yapılamayacagını ve sıfır sayısını bulan ıbnı ahmedın bulusundan sonra ınsanlıgın ınkısaf ettıgını ıslam matematık ılmının batıya yayılmasından once avrupanın rakamdan dahı haberı olmadıgını bılıyormuydunuz

da vincinin , el-cezeriyi örnek aldığını biliyor muydunuz

12 Ağustos 2013 Pazartesi


WDT_ON watch dog timer adı verilir. Görevi ise işlemcinin program işleyişi sırasında programın bir yerde takılıp  kalması durumunda işlemciyi besteleyen sigortadir.

PWRT_ON yanlısım  yoksa eğer işlemciye enerji verildiginde belli bir sure islemciyi resette tutan sigortadir.

PROTECT_OFF Yazdiginiz kodun okunmasını  engelleyen sigortadir.

MCLR_ON bazı piclerde reset bacağı ayrıca giriş olarak kullanılabilir. ışte bu tür işlemcilerde rest bacağı MCLR_OFF yazilarak reset özelliği pasif hale getirilir.

INTRC_OSC_NOCLKOUT bazı piclerde kendi içerisinde belirli frekanslarda osilatorler bulunur. ışte yukarıdaki sigorta yazilarak dahili osilatör aktif edilir.Osl pinleri IO olarak kullanılabilir.

BODEN_OFF bu sigorta ile BOD_OFF aynı şeydir. Görevi ise işlemcinin besleme voltajinin belirli bir seviyenin altına indiğinde işlemciye resetleme sidir.

LVP_OFF işlemci programlama esnasında program moduna girebilmesi için rest bacağına 12-13volt gelirim uygulanması gerekir. Bu sigorta açılırsa eğer işlemci daha düşük bir voltaj ile program moduna girer.

XT_OSC kristal seçim sigortasıdır.
1Mhz ile 8 mhz arası Xt, 8 mhz ve üzeri frekanslar HS yazilir.

6 Ağustos 2013 Salı

olimex tr disp. ve bir web projesi

dispritor: http://www.embeddedtrading.com/products/381-pic-web.aspx
proje: http://www.gomulusistemturkiye.com/2011/11/web-tabanl-pic-ile-uzaktan-termostat.html

ahududu

iki kadın isminin birleşik yazılmış anlamlı hali.

4 Ağustos 2013 Pazar

Microchip TCP-IP Stack destek

http://www.linkedin.com/groups/Microchip-TCPIP-Stack-3771540.S.88585647

Murat ÇAKMAK Aslında dökümanlara dalıp SNMPv3(SNMPv1'den referans alınarak) yazılabilir, hatta bunu embeddedcilarla da paylaşabilirsiniz.
Tabi bu durumda proje planınızda bu iş için ne kadar süre ayırdığınız önem kazanıyor.
11 Ocak 2012

ataşehir- rom elektronik tCP/ip stack kursu

http://www.romelektronik.com/microchip/IRF2101.html
Microchip Resmi Yerel Eğitim Merkezi ROM Elektronik

diğer microcip eğitimleri: http://www.romelektronik.com/microchip/index.html

30.01.2013
HIF2131
Microchip Grafik Kütüphanesi ile Tasarım Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
25.01.2013

IRF2101
Gömülü uygulamalara IEEE 802.11 Wi-Fi® Eklenmesi Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
22.01.2013 TLS2130
PIC24 MCUs and dsPIC® DSCs için MPLAB® C ile Programlamaya Giriş Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
17.01.2013
18.01.2013

TLS2101
Gömülü Sistem Kontrol Mühendisleri için C ile Programlamaya Giris Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
16.11.2012
HIF2131
Microchip Grafik Kütüphanesi ile Tasarım Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
14.11.2012

IRF2101
Gömülü uygulamalara IEEE 802.11 Wi-Fi® Eklenmesi Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
08.10.2012
09.10.2012 İzmir

TLS2101
Gömülü Sistem Kontrol Mühendisleri için C ile Programlamaya Giris Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
10.10.2012 İzmir TLS2130
PIC24 MCUs and dsPIC® DSCs için MPLAB® C ile Programlamaya Giriş Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
17.09.2012
18.09.2012


TLS2101
Gömülü Sistem Kontrol Mühendisleri için C ile Programlamaya Giris Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
19.09.2012
TLS2130
PIC24 MCUs and dsPIC® DSCs için MPLAB® C ile Programlamaya Giriş Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
06.08.2012
07.08.2012


TLS2101
Gömülü Sistem Kontrol Mühendisleri için C ile Programlamaya Giris Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
08.08.2012
TLS2130
PIC24 MCUs and dsPIC® DSCs için MPLAB® C ile Programlamaya Giriş Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
30.07.2012
31.07.2012


TLS2101
Gömülü Sistem Kontrol Mühendisleri için C ile Programlamaya Giris Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
01.08.2012
TLS2130
PIC24 MCUs and dsPIC® DSCs için MPLAB® C ile Programlamaya Giriş Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
16.06.2012
TLS2130
PIC24 MCUs and dsPIC® DSCs için MPLAB® C ile Programlamaya Giriş Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
20.06.2012
IRF2101
Gömülü uygulamalara IEEE 802.11 Wi-Fi® Eklenmesi Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
21.06.2012
HIF2131
Microchip Grafik Kütüphanesi ile Tasarım Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
12.06.2012
TLS0101 + MCU3101
Microchip Geliştirme Sistemleri ile Geliştirmeye Başlangıç ve 16-bit MCU Mimarisine Giriş Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
13.06.2012
TLS2130
PIC24 MCUs and dsPIC® DSCs için MPLAB® C ile Programlamaya Giriş Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
14.06.2012
IRF2101
Gömülü uygulamalara IEEE 802.11 Wi-Fi® Eklenmesi Eğitimi
Eğitim Tamamlandı
15.06.2012
HIF2131
Microchip Grafik Kütüphanesi ile Tasarım Eğitimi
Eğitim Tamamlandı