30 Mart 2011 Çarşamba

Nükleer

Bence nükleerin zararlı olduğunu düşünenler Evlerinde tüp kullanmasın maazallah patlar matlar :)
Arabayada binmesin kaza maza olur.

ceaser'ın hakkı ceaser'a.
----------
nükleere karşı olan zihniyet elektriği az tüketsinde elektrik için elin yabancı devletine borçlanmayalım.
----------
Nükleer patlar diye korkanlar yani sağlık için istemeyenler, sigarayı bıraksın. Oturdum saydım, 30 arkadaşımdan 25 i sigara içiyor.
Bu arada hiç kuşkusu olmasın, çevremizdeki ülkelerin de neredeyse hepsi kullanıyor eğer onlarınki bi' patlarsa zararı yine bize dokunacak.
Yani patlamadan zarar görmek için illa Türkiyeye yapılmasına gerek yok.
Hem o devletler geri zekalımı hepsi nükleer kurmuş bi biz mi akıllıyız?
--------
Çevresini düşünen greenpeace ciler nükkleer istemiyoruz deyu bağıracağına bencileyin güneş enerjisi ve rüzgar enerjisini tavsiye etsinler.
İstemeyiz istemeyiz diye anlamsız bağırmasınlar.
--------
Halk ordan burdan duyduğu lafları tekrar etmeyi bırakıp, nükleer enerjiyi bi' araştırıp bi mantığından geçirsin. Türkiyedeki elektrik ne kadar yeterli,
şu an en çok kullanılan kömür , çevreye ne kadar zararlı ve kaç yıl sonra bu kaynaklar tükenecek.
-------
Ülkesini seven ve borçlanmasını istemeyen, biraz elini vicdanına koysun. Bize ne getirir bu nükleer diye bir düşünsün.
--------


öncelikle eveet (klavyeye dokunmadan once parmakaları kütürdetme efekti)

ulan rüzgar enerjisiyle hollanda takır takır fabrikalar çalıştırıyor, almanya'da güneş enerjisiyle şehirler kendi elektriklerini üretip fazlasını satıp para kazanıyor

bu ülkenin bir her yerinden bangır bangır jeotermal su fışkırıyor. bizde onu değerlendirmiyoruz.

oncelikle memleketteki tüm derler nehirler ve baraj kapasitesi olan yerler değerlendirilmeli sonra alternatif ve düşük güç sağlayan ve sürekli olmayan (rüzgar, güneş, dalga türbinu,) gibi kaynaklar dan da faydalanılmaldır.


Rüzgara bugüne kadar gerekli önem verilmiş mi? Hayır!! Daha potansiyelinin ne olduğu doğru dürüst bilinmiyor. Ama yapılan ilk araştırmalar Türkiye'nin bu konuda oldukça zengin olduğu ve bu rüzgar santrallerinin maliyetinin çok ama çok düşük olduğu. 2-3 sene içerisinde kendi maliyetini çıkarabiliyor. Buyur burdan yak! Jeotermal konusunda da gerekli çalışma yapılmıyor. Potansiyeli yüksek. Özellikle ege bölgesi bu konuda çok zengin! Güneş enerjisine gelecek olursak, Türkiye'nin güneşlenme süresi yüksek! Potansiyeli var. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgeleri çok şanslı bu konuda.




termik santrallerin kuruluşundan itibaren azalan bir verimlilikle elektrik ürettiğinin bilinmesi kanaatindeyim. santral yarı ömründe bile ilk kurulduğundaki veriminden oldukça uzaktadır. teaş'a göre termik santrallerin ekonomik ömrü 25-30 yıldır.
elimizdeki termik santrallerin 2005 rakamlarına göre:
% 22'si 30 yaşın üzerinde
% 30'u 25-30 yaş
% 57'si 20-25 yaş
yani bu da demek oluyor ki yakında elimizde bacasına filtre takacağımız adam gibi termik santral kalmayacak. uzun vadede çözüm için termik santral en kötü tercih kanaatimce. bi kere kömür yakıyor. ve kömür bitince ne olacak diye düşünüyor insan. yine dışarıya bağımlı olmuş olacağız.


“Yüzde 70 ithal kaynaklı girdilerle enerji üretimi yapılan Türkiye, enerjide dışa bağımlı durumda. Türkiye’nin 2007 yılı sonunda enerji kaynakları ithalatının 35 milyar dolara ulaşması bekleniyor..”

“Dünyadaki faal nükleer santrallerin ülkelere göre dağılımı ise şöyle: ABD 104, Fransa 59, Japonya 55, Rusya 31, Güney Kore 20, İngiltere 19, Kanada 18, Almanya ve Hindistan 17, Ukrayna 15, Çin 11, İsveç 10, İspanya 8, Belçika 7, Çek Cumhuriyeti 6, Slovakya ve İsviçre 5, Macaristan ve Finlandiya 4, Bulgaristan, Romanya, Arjantin, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve Pakistan 2, Litvanya, Ermenistan, Slovenya ve Hollanda 1 adet.”


Nükleer santral sayısı bazı yazılarda 430, bazılarında 440′lar civarında. Sanırım yazıların tarihleri farklı ve yapımı tamamlananlar vs olduğu için rakamlarda farklılıklar var, ancak 400 küsur desek bile fikir vermesi açısından yeterli.
Hal böyleyken biz hala nükleer santral kurmak için ihale yapma aşamasındayız. Bugün ihtiyacımız olan elektriğin %51′ini İran ve Rusya’dan aldığımız doğalgazla üretiyoruz. Gerisi de su, kömür, linyit vs’den üretiliyor. Yani aldığımız doğalgazın çoğunu elektrik üretmek için kullanıyoruz. Oysa her sene dışarı giden 35 milyar dolara 5 tane nükleer santral yapılabilir, ihtiyacın tamamı karşılanabilir, hatta Fransa’nın yaptığı gibi ihraç bile edilebilir.



kaynak: http://www.catestermik.com/index/teknikbilgi/elksntcesit.html
                                       ELEKTRİK SANTRAL ÇEŞİTLERİ
1-) HİDROLİK SANTRALLAR
Suyun yer çekimine bağlı potansiyel enerjinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü elektrik santralıdır. Yapımı ve çalışmasına göre:
a-) Barajlı Santral:
Türbinler için gerekli suyun baraj gölünden verilerek regüle edilebilen.
b-) Akarsu Santralı :
Regülasyon yapılan bir rezervuarı olmayan Hidroelektrik Santral türü.
2-) TERMİK SANTRALLAR
Katı, sıvı ya da gaz halindeki fosil yakıtların kimyasal enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü elektrik santralıdır.
3-) GAZ TÜRBİNİ (Doğal Gaz Sant.)
Yüksek sıcaklık ve basınçtaki yanma gazlarının hareket sağladığı ve bu gazların yanmayı gerçekleştiren havayı sağlayan bir kompresörün de çalışmasına imkan verdiği türbin türüdür.
4-) KOMBİNE ÇEVRİM SANTRALI :
Bir gaz türbini jeneratör ile bu türbinin ekzos gazlarıyla çalışan ( ek brülörü olan veya olmayan) bir kazanla, bunun sağladığı buharla çalışarak ek elektrik enerjisi üreten bir buhar türbini jeneratörden oluşan santral türü.
5-) JEOTERMAL SANTRALLAR : (Yer Altı Buharı)
Jeotermal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren tesis.
6-) RÜZGAR (ENERJİSİ) SANTRALI :
Rüzgarın döndürme kuvvetinden yararlanılarak, hareket enerjisini elektrik enerjisine çeviren santral türü.
7-) NÜKLEER (ENERJİ) SANTRAL :
Nükleer yakıtlardan serbest kalan enerjinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü santraldır.
8-) GÜNEŞ (ENERJİSİ) SANTRALI :
Güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren sistem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder