20 Ocak 2011 Perşembe
9 Ocak 2011 Pazar
İlk robotu kim yaptı?
Dünyanın ilk sibernetik bilgini ve 60 makinenin mucidi İsmail Ebul-İz El-Cezeri, Şırnak'ın Cizre ilçesinde anıldı.

Araştırmacı-yazar Abdullah Yaşin, Cizre Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce anma etkinlikleri kapsamında Şırnak Barosu Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen panelin açılışında, El-Cezeri'nin, 1153–1233 yılları arasında
yaşayan Cizreli büyük Türk mucit olduğunu söyledi.
El-Cezeri'nin robot, saat, su makineleri, şifreli kilitler, şifreli kasalar, termos, otomatik çocuk oyuncakları gibi 60 makine icat ettiğini belirten Yaşin, "El-Cezeri dünyanın ilk sibernetik bilginidir" dedi.
Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Makal ve minyatür sanatçısı Leman Dinçtürk, El-Cezeri'nin icatları ve hayatıyla ilgili katılımcılara bilgi verdi.

Daha sonra Prof. Dr. Makal tarafından hazırlanan ve yönetmenliğini Duygu Yılmaz'ın yaptığı El-Cezeri ile ilgili belgesel, davetlilere sinevizyon eşliğinde izlettirildi.
Panele Cizre Kaymakamı Cihan Demirhan, İlçe Milli Eğitim Müdürü İhsan Gören, Şırnak Barosu Başkanı Avukat Nuşirevan Elçi, Tabipler Odası Başkanı Dr.İsmail Vesek, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, öğretmenler ve çok sayıda
vatandaş katıldı.

Panelin ardından "İsmail Ebul-İz El-Cezeri'yi Anma Etkinlikleri" kapsamında Dinçtürk'ün, Cizre Öğretmenevi'ndeki "Ebul-İz Minyatür Sergisi" törenle açıldı.
EBUL-İL EL CEZERİ
1153-1206 yılları arasında yaşayan Ebul-İz El-Cezeri, Avrupa'da "El-Cezeri/Al-Jazari" ismiyle bilinir. El-Cezeri, keskin zekası ile elektrik kullanmadan sadece su ve mekanik parçalarla çalışan makineler ve su robotları tasarlamış ve günlük hayata geçirmiş olağanüstü bir bilim insanıdır. Sadece su ve mekanik parçalar kullanarak çalışan su robotları geliştirmiştir.
ÇAĞIN DORUĞUNDAKİ MÜHENDİS
Doğduğu şehir Cizre'de çeşitli icatlar yapan El Cezeri, Artukoğulları hükümdarınca Diyarbakır'a çağrılır. El Cezeri, hükümdarların takdirini toplayarak kitap yazmakla görevlendirilir. 1183 yılında başlayıp icatlar kataloğunu 25 yıl süren bir çaba sonucunda, o zamanların resmi dili olan Arapça ile yazar. Enerji kaynağı, yönetim mekanizması ve feedback (geribesleme) sistemlerinin tümünün su,
buhar gücü ve havanın itiş gücü ile yapıldığı, çağının çok ötesine geçmiş bir dizi buluşlarını kitabında toplar.

El Cezeri, Otomatik Makineler tarihinde "Çağın Doruğuna Erişmiş Büyük Mühendis İbni Razzaz Cesari" adıyla anılır. Kitaptaki tüm buluşlar insanımsı, estetik değerlere sahiptir ve hiçbiri hayal ürünü değildir. Alman Profesörü
Widemann, tarafından tekrar üretilip çalıştırılmışlardır.
El Cezeri'nin kaleme aldığı orijinal ismi "Kitab-ül Camii Beyn-el ilmi vel-amel En Nafi-i fi Sınaat-il hiyel" kitabı, Kültür Bakanlığı 1990 yılında "Olağanüstü Mekanik
Araçların Bilgisi Hakkında Kitap" adında basmıştır. Kitabın Türkçe çevirisi ise Sevim Tekeli tarafından hazırlanarak Türk Tarih Kurumu Yayınları tarafından basıldı. El-Cezeri'nin mezarı halen Cizre'de Nuh Peygamber Camii'nin avlusunda bulunuyor.
kaynak: www.yazete.com
Aynen böyle yazıyor.

Araştırmacı-yazar Abdullah Yaşin, Cizre Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce anma etkinlikleri kapsamında Şırnak Barosu Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen panelin açılışında, El-Cezeri'nin, 1153–1233 yılları arasında
yaşayan Cizreli büyük Türk mucit olduğunu söyledi.
El-Cezeri'nin robot, saat, su makineleri, şifreli kilitler, şifreli kasalar, termos, otomatik çocuk oyuncakları gibi 60 makine icat ettiğini belirten Yaşin, "El-Cezeri dünyanın ilk sibernetik bilginidir" dedi.
Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Makal ve minyatür sanatçısı Leman Dinçtürk, El-Cezeri'nin icatları ve hayatıyla ilgili katılımcılara bilgi verdi.

Daha sonra Prof. Dr. Makal tarafından hazırlanan ve yönetmenliğini Duygu Yılmaz'ın yaptığı El-Cezeri ile ilgili belgesel, davetlilere sinevizyon eşliğinde izlettirildi.
Panele Cizre Kaymakamı Cihan Demirhan, İlçe Milli Eğitim Müdürü İhsan Gören, Şırnak Barosu Başkanı Avukat Nuşirevan Elçi, Tabipler Odası Başkanı Dr.İsmail Vesek, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, öğretmenler ve çok sayıda
vatandaş katıldı.

Panelin ardından "İsmail Ebul-İz El-Cezeri'yi Anma Etkinlikleri" kapsamında Dinçtürk'ün, Cizre Öğretmenevi'ndeki "Ebul-İz Minyatür Sergisi" törenle açıldı.
EBUL-İL EL CEZERİ
1153-1206 yılları arasında yaşayan Ebul-İz El-Cezeri, Avrupa'da "El-Cezeri/Al-Jazari" ismiyle bilinir. El-Cezeri, keskin zekası ile elektrik kullanmadan sadece su ve mekanik parçalarla çalışan makineler ve su robotları tasarlamış ve günlük hayata geçirmiş olağanüstü bir bilim insanıdır. Sadece su ve mekanik parçalar kullanarak çalışan su robotları geliştirmiştir.
ÇAĞIN DORUĞUNDAKİ MÜHENDİS
Doğduğu şehir Cizre'de çeşitli icatlar yapan El Cezeri, Artukoğulları hükümdarınca Diyarbakır'a çağrılır. El Cezeri, hükümdarların takdirini toplayarak kitap yazmakla görevlendirilir. 1183 yılında başlayıp icatlar kataloğunu 25 yıl süren bir çaba sonucunda, o zamanların resmi dili olan Arapça ile yazar. Enerji kaynağı, yönetim mekanizması ve feedback (geribesleme) sistemlerinin tümünün su,
buhar gücü ve havanın itiş gücü ile yapıldığı, çağının çok ötesine geçmiş bir dizi buluşlarını kitabında toplar.

El Cezeri, Otomatik Makineler tarihinde "Çağın Doruğuna Erişmiş Büyük Mühendis İbni Razzaz Cesari" adıyla anılır. Kitaptaki tüm buluşlar insanımsı, estetik değerlere sahiptir ve hiçbiri hayal ürünü değildir. Alman Profesörü
Widemann, tarafından tekrar üretilip çalıştırılmışlardır.
El Cezeri'nin kaleme aldığı orijinal ismi "Kitab-ül Camii Beyn-el ilmi vel-amel En Nafi-i fi Sınaat-il hiyel" kitabı, Kültür Bakanlığı 1990 yılında "Olağanüstü Mekanik
Araçların Bilgisi Hakkında Kitap" adında basmıştır. Kitabın Türkçe çevirisi ise Sevim Tekeli tarafından hazırlanarak Türk Tarih Kurumu Yayınları tarafından basıldı. El-Cezeri'nin mezarı halen Cizre'de Nuh Peygamber Camii'nin avlusunda bulunuyor.
kaynak: www.yazete.com
Aynen böyle yazıyor.
22 Aralık 2010 Çarşamba
9 Aralık 2010 Perşembe
3-4 saattir hesap işletme ücreti bakımından bütün bankaları araştırdım,
Kuveytturk bankasından başka ücretsiz çalışan bir banka yok...
Örneğin:Garanti bankası 6 ayda 25TL para kesiyor ayrıca yaptığın her işlemden de extra para kesiyor. Ya otomatik faturan olacak, ya maaşını ordan alacan :)
Ziraat bankası desen ayrı bi' alem, 500TL'den düşük olan TL hesaplardan BSMV dâhil ayda 10 TL kesiyor,
İş bankasından öğrenci hesabı açarsan hesap işletim ücreti almıyorlar, ama normal hesaplarda diğerleri gibi kesiyorlar. Ha 1 adet otomatik ödemen varsa normal hesabındanda para kesmiyorlar. Bu durumda iş bankası fena sayılmaz ama internet bankacılığı çok uyuz.
Vakıf bank, akbank ve yapı kredi bankalarından uzak durun :) Bu bankalara bulaşanlar çok şikayetçi.
En iyisi tabiki her zaman söylüyorum Pe Te Te(PTT), Hesap açtırırken 5 TL veriyorsun bu para senin hesabında kayıtlı kalıyor, hesabını iptal edersen geri veriyorlar. İnternet bankacılığı için bir dilekçe yazıyorsun posta ile evine bilgileri yolluyorlar. PTT yi kargosu ve kapıda ödeme özelliği sayesinde zaten seviyordum.
Haa yeri gelmişken, PTT hesabınız yoksa birine para yatırma ücreti sadece 1,5 TL.
Sonuç olarak
1-PTT
2-Kuveytturk
3-İş bank öğrenci hesabı
Kuveytturk bankasından başka ücretsiz çalışan bir banka yok...
Örneğin:Garanti bankası 6 ayda 25TL para kesiyor ayrıca yaptığın her işlemden de extra para kesiyor. Ya otomatik faturan olacak, ya maaşını ordan alacan :)
Ziraat bankası desen ayrı bi' alem, 500TL'den düşük olan TL hesaplardan BSMV dâhil ayda 10 TL kesiyor,
İş bankasından öğrenci hesabı açarsan hesap işletim ücreti almıyorlar, ama normal hesaplarda diğerleri gibi kesiyorlar. Ha 1 adet otomatik ödemen varsa normal hesabındanda para kesmiyorlar. Bu durumda iş bankası fena sayılmaz ama internet bankacılığı çok uyuz.
Vakıf bank, akbank ve yapı kredi bankalarından uzak durun :) Bu bankalara bulaşanlar çok şikayetçi.
En iyisi tabiki her zaman söylüyorum Pe Te Te(PTT), Hesap açtırırken 5 TL veriyorsun bu para senin hesabında kayıtlı kalıyor, hesabını iptal edersen geri veriyorlar. İnternet bankacılığı için bir dilekçe yazıyorsun posta ile evine bilgileri yolluyorlar. PTT yi kargosu ve kapıda ödeme özelliği sayesinde zaten seviyordum.
Haa yeri gelmişken, PTT hesabınız yoksa birine para yatırma ücreti sadece 1,5 TL.
Sonuç olarak
1-PTT
2-Kuveytturk
3-İş bank öğrenci hesabı
CV Düzenlenmesi ile ilgili (Neler yapılır-Neler Yapılmaz)
CV nasıl yazılır?
Günümüzde içeriği rahat anlaşılır ve etkili bir CV hazırlamak ve gerektiğinde değişiklikler yapmak için bilgisayar kullanmanızı tavsiye ediyorum. Bilgisayarda mevcut olan çok çeşitli karakterlerden istediğiniz birini kullanmanız mümkündür. Ancak CV’nizin tümünü tek bir karakter kullanarak yazmayı unutmayın. ‘Helvetica’, ‘Arial’, ‘Times New Roman’ ideal olarak kullanabilecek karakterlerdir. 11 ya da 12 punto ile oldukça okunaklı bir CV yazabilirsiniz.
CV uzunluğu,
Her şeyden önce CV çok uzun veya çok kısa olmamalıdır. Gerçekte herhangi bir kısıtlama yapılmamasına rağmen CV ideal olarak bir sayfayı geçmemelidir. Bununla beraber genellikle CV’ler bir sayfayı geçmez diye, birçok önemli bilgiyi tek bir sayfaya sığdırmaya çalışmayın. Aynı şekilde bir sayfaya sığabilecek bilgileri gereksiz bir takım bilgilerle ve abartarak uzatmaya çalışmayın. CV’nizi yazarken potansiyel bir iş ilişkisi kurduğunuzu asla unutmayın. Gereksiz kişisel bilgiler yazmaktan sakının. Akılda kalabilecek nitelikte, anahtar kelimeler kullanmaya dikkat edin.
Cv Yazım Kuralları ?
Örnek CV'lerde görülen tüm imlâ kuralları, satır aralıkları, harflerin kalın veya ince olması, büyük ve küçük harf kullanımı, kenar çekme mesafeleri, İngilizce veya Türkçe karakter kullanımı düzenine ve diğer kullanımlara, her iki dildeki CV'nizde de, olduğu gibi uyunuz.
2. Tire, virgül vb. noktalama işaretlerinin önünde ve arkasında bırakılan ya da bırakılmayan boşluklara aynen uyunuz.
3. Akademik CV'nize, sağ alt köşeye sayfa numaraları koyunuz. İlk sayfa da numaralı olmalı.
4. CV'nize vesikalık ya da herhangi bir başka fotoğraf koymayınız.
5. Medenî hal, doğum tarihi, uyruk, cinsiyet gibi, özel hayatı ilgilendiren bilgilere yer veriniz.
6. CV'nizde ayrı bir başlık altında yer alan her faaliyet sınıfı içerisinde maddelerin sıralanmasında günümüzden geriye doğru giden ters zaman dizimi izleyiniz. Örneğin geçen dönem gerçekleştirdiğiniz laboratuar sunumu, bu kategoride yer alan faaliyetler arasında en başta gelecek, ilk sömestrinizde gerçekleştirdiğiniz sunum ise en sonda gelecektir.
7. Bir başlığın altına ancak tek bir girdi koyabilseniz bile başlığın, tüm örneklerde görüleceği gibi, çoğul olması gerekmektedir.
8. Okuduğunuz dil hazırlık sınıf veya sınıflarını CV'de ayrıca belirtmeyiniz.
9. Lisansüstü CV'ye 'hobi' ya da 'özel meraklar' gibi kategoriler eklemeyiniz. Lisans CV'sinde de 'hobi' ya da 'özel meraklar' gibi kategorilerden sakınınız: ancak, gerçekten faaliyet ve varlık göstermişseniz, akademik alanınızın dışında kalan alanlardaki başarı ve uğraşlarınızı, İngilizce CV'de 'Activities', Türkçe CV'de 'Faaliyetler' başlığı altında verebilirsiniz.
Detaylar burada: http://www.turkeyforum.com/satforum/showthread.php?t=342725
Günümüzde içeriği rahat anlaşılır ve etkili bir CV hazırlamak ve gerektiğinde değişiklikler yapmak için bilgisayar kullanmanızı tavsiye ediyorum. Bilgisayarda mevcut olan çok çeşitli karakterlerden istediğiniz birini kullanmanız mümkündür. Ancak CV’nizin tümünü tek bir karakter kullanarak yazmayı unutmayın. ‘Helvetica’, ‘Arial’, ‘Times New Roman’ ideal olarak kullanabilecek karakterlerdir. 11 ya da 12 punto ile oldukça okunaklı bir CV yazabilirsiniz.
CV uzunluğu,
Her şeyden önce CV çok uzun veya çok kısa olmamalıdır. Gerçekte herhangi bir kısıtlama yapılmamasına rağmen CV ideal olarak bir sayfayı geçmemelidir. Bununla beraber genellikle CV’ler bir sayfayı geçmez diye, birçok önemli bilgiyi tek bir sayfaya sığdırmaya çalışmayın. Aynı şekilde bir sayfaya sığabilecek bilgileri gereksiz bir takım bilgilerle ve abartarak uzatmaya çalışmayın. CV’nizi yazarken potansiyel bir iş ilişkisi kurduğunuzu asla unutmayın. Gereksiz kişisel bilgiler yazmaktan sakının. Akılda kalabilecek nitelikte, anahtar kelimeler kullanmaya dikkat edin.
Cv Yazım Kuralları ?
Örnek CV'lerde görülen tüm imlâ kuralları, satır aralıkları, harflerin kalın veya ince olması, büyük ve küçük harf kullanımı, kenar çekme mesafeleri, İngilizce veya Türkçe karakter kullanımı düzenine ve diğer kullanımlara, her iki dildeki CV'nizde de, olduğu gibi uyunuz.
2. Tire, virgül vb. noktalama işaretlerinin önünde ve arkasında bırakılan ya da bırakılmayan boşluklara aynen uyunuz.
3. Akademik CV'nize, sağ alt köşeye sayfa numaraları koyunuz. İlk sayfa da numaralı olmalı.
4. CV'nize vesikalık ya da herhangi bir başka fotoğraf koymayınız.
5. Medenî hal, doğum tarihi, uyruk, cinsiyet gibi, özel hayatı ilgilendiren bilgilere yer veriniz.
6. CV'nizde ayrı bir başlık altında yer alan her faaliyet sınıfı içerisinde maddelerin sıralanmasında günümüzden geriye doğru giden ters zaman dizimi izleyiniz. Örneğin geçen dönem gerçekleştirdiğiniz laboratuar sunumu, bu kategoride yer alan faaliyetler arasında en başta gelecek, ilk sömestrinizde gerçekleştirdiğiniz sunum ise en sonda gelecektir.
7. Bir başlığın altına ancak tek bir girdi koyabilseniz bile başlığın, tüm örneklerde görüleceği gibi, çoğul olması gerekmektedir.
8. Okuduğunuz dil hazırlık sınıf veya sınıflarını CV'de ayrıca belirtmeyiniz.
9. Lisansüstü CV'ye 'hobi' ya da 'özel meraklar' gibi kategoriler eklemeyiniz. Lisans CV'sinde de 'hobi' ya da 'özel meraklar' gibi kategorilerden sakınınız: ancak, gerçekten faaliyet ve varlık göstermişseniz, akademik alanınızın dışında kalan alanlardaki başarı ve uğraşlarınızı, İngilizce CV'de 'Activities', Türkçe CV'de 'Faaliyetler' başlığı altında verebilirsiniz.
Detaylar burada: http://www.turkeyforum.com/satforum/showthread.php?t=342725
4 Aralık 2010 Cumartesi
Sabit disk yerine bakteri
Genç araştırmacıların tasarımı, bakteriler üzerine veri depolamayı mümkün kılıyor.
![]() |
ntvmsnbc
Güncelleme: 14:47 TSİ 29 Kasım. 2010 Pazartesi
Tüm bir bilgisayar diskini dolduran bilgiyi DNA dizilimi şekline dönüştürerek E. coli bakterisi içinde saklamak mümkün. Bu tip mikroorganizmalar içinde veri saklama fikri yeni olmasa da ‘Uluslararası Genetik Mühendisliği Ürünü Makine’ yarışmasının 2010 yılı katılımcılarından Hong Kong’lu ekip bunu pratiğe dökebilmiş. En basit bakteriler bile binlerce bazdan meydana gelen uzun DNA zincirlerini barındırabiliyor ve bir sabit diskten çok daha dayanıklılar. Üstelik bakterilerin doğal çoğalma yetenekleri mevcut verinin istenildiği kadar kopyasının alınmasına olanak sağlıyor.
Veriyi bir bakteri içine yerleştirmek için uygulanacak basamaklar oldukça basit. DNA dizilimini oluşturmak için adenin, guanin, sitozin ve timin adı verilen dört bazdan yararlanılabiliyor. Bu da dört tabanına uyan bir sistemle çalışmak zorundayız anlamına geliyor. Çevirme işlemi ise şöyle yapılıyor:
Örneğin ‘i’ harfini ele alalım. Latin alfabesi üzerine kurulu 7 bitlik bir karakter seti olan ASCII tablosunu kullanarak her harfin rakamsal karşılığını elde edebiliyoruz. Buna göre i harfinin karşılığı 105 oluyor. Bu rakamı da onluk tabandan dörtlük tabana çevirdiğimizde 1221 sayısını elde ediyoruz. Dörtlük sistemde her rakamın karşılığı olan bazlar şöyle: 0=A, 1=T, 2=C, 3=G. 1221 sayısını da bu eşitliğe uyguladığımızda TCCT dizilimi karşımıza çıkıyor. Bu sisteme göre NTV BİLİM kelimelerinin karşılığı olan dizilimse şöyle: ‘TAGCTTTATTTCACAATAACTAGAATAGATAGAATAGT’.
Ham verilerin elde edilmesinden sonra kullanılacak bazı algoritmalarla kıslatmalar yapmak da mümkün. Böylece sadece belirli bir kısaltma yapılmakla kalmayıp canlıya biyolojik açıdan zararlı olabilen fazla sayıdaki tekrarlı dizilerden de kurtulmuş olunuyor. Eğer bir bakteri veriyi depolamak için tek başına yeterli gelmiyorsa bunu parçalara bölmek de olası. Örneğin Amerika’nın Bağımsızlık Bildirgesi’ni sığdırmak için 18 tane E. coli bakterisine ihtiyaç duyuluyor. Ortalama olarak 1 gram ağırlığındaki bakterilerin alacağı veri miktarı ise yaklaşık 900 terabayt.
28 Kasım 2010 Pazar
Yazılım Uzmanı Olamayacağınızın 10 Kanıtı
Tech Republic’de yazan Justin James 10 maddede neden yazılım uzmanı olamayacağınızı açıklamış. Bakalım neymiş bu 10 madde.
1: Kendi kendine öğrenmek yerine kursları tercih ediyorsunuz
Yazılım Uzmanı ilk işe başladığında gerekli tüm bilgiyi biliyor olduğu varsayılır. Firmanın belirli bir eğitim politikası olsa bile gerçekte firmanın yardımı ile alacağınız eğitimler hiç bir zaman gerçekleşmez. En iyi ihitimalle bir iki kitap almanız için bir ödenek ayrılır. Yönetim ekibinin düşüncesine göre yazılım uzmanı problem çözmeyi bilen akıllı bir kişidir ve bu yüzden de eğitime ihtiyacı yoktur. Öte yandan kurs masrafları karşılanan yazılım uzmanının her zaman firmayı terkedip gitme ihtimali olduğu için firmanın yatırım yapması pek düşünülemez (olsa iyi olurdu tabii ama gerçek hayat bu). Bu durumlar göz önüne alındığında kendi kendinize öğrenebiliyor olmanız gerekir. Eğer bu disiplin sizde yoksa yazılım uzmanı olmayı aklınızdan bile geçirmeyin.
2: Normal çalışma saatlerini seviyorsunuz
Yazılım projelerinin geç bitme olayını herkes bilir. Zamanında biten projeler bile projenin hayatı boyunca çoğu kereler geç kalma durumuna düşmüştür. Eğer 9’dan 5’e bir işte çalışmayı seviyor ve yazılım projelerinin uzun çalışma saatlerine ve gecelemelerine dayanamayacağınızı düşünüyorsanız yazılım uzmanı olmayı aklınızdan çıkarın. Patronunuz, ürünün zamanında müşteriye ulaştırılmasını, sizin oğlunuzun spor müsabakasından yada televizyonda seyretmek istediğiniz programdan daha önemli tutacaktır.
3: Küçük maaş artışlarını kıdem yükselmesine tercih ediyorsunuz
Teknolojik değişmeleri uygulamayan bir firmada çalışmıyorsanız, şimdi bildiğiniz şeyler seneye ya geçersiz yada az ödeyen konuma gelecektir. Bugün gözde olan teknolojiler seneye isimleri bile hatırlanmayan garip teknolojiler olabilir. İşin sırrı hızlı biçimde değişmektir. Yeni teknolojileri hızlı (herkesden önce) öğrenip konu hakkında otorite olmaya bakın. Hiç yeni bir teknoloji öğrenmeden aynı koltukta oturup, maaşınıza gelecek zammın hayat standardınıza yeteceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ya deneyimlerinizi ilerletip aynı firmada kıdem yükseltmeli yada başka bir firmaya geçerek aldığınız maaşı yükseltmelisiniz.
4: Ekip çalışmasında insan ilişkileriniz pek iyi değil
Yazılım uzmanları her ne kadar a-sosyal insanlar olarak bilinsede bir araya geldiklerinde hararetli konuşmalar yaparlar ve kendileri gibi olan insanlarla hemen kaynaşıp sosyalleşirler. Hangi dükkanda indirim var veya dün akşamki diziden bahsetmedikleri için dışarıdan kulak misafiri olanlara Fransızca gibi gelir ama aslında çok sosyal insanlardır. Ekip içinde çalışamıyor ve iletişimin düşük olduğunu düşünüyorsanız yada ekip arkadaşları ile bağlantı kuramıyorsanız; problem genellikle sizdedir. Aynı deneyimleri yaşamamış kişilerin bağlantı kurmaları beklenemez.
5: Kolayca sinirleniyorsunuz
Yazılım dünyası pek çok engellerle doludur. Belgeler genelde tam değildir, sizden önceki yazılımcı okunmaz bir kod yazmıştır, proje müdürünün anlaşılmaz kuralları vardır, herkesin uyması beklenen... liste daha da uzatılabilir. Sonuç olarak kimse sürekli bela okuyan ve ekrana küfür eden birisi ile aynı çatı altında olmak istemez. Eğer 8 saatlik bir uğraşın sonunda konuyu 10 dakikada çözebileceğinizi görüp deliriyorsanız bu kariyer sizin için değildir.
6: Ekip elemanlarının fikirlerine kapalı iseniz
Yazılım geliştirmede genelde problemlerin birden fazla çözümü vardır her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğu gibi. Eğer gelen kritikleri ve diğer çözümleri göz ardı ediyorsanız önemli bir noktayı gözden kaçırıyor olabilirsiniz. Sektörde yani olan ve deneyimleri sizden az olan birinin yapacağı bir tavsiye size pek çok şey kazandırabilir. Tabii bu tavsiyeye önem verip uygularsanız.
7: Detay adamı değilsiniz
Programlama olayı komplex bir olaydır ve dikkat ister. Eğer Conan The Barbarian filminden daha karmaşık bir filmi izlerken kayboluyorsanız yada bir yeni nesil ev kredisi formunu doldururken zorlanıyorsanız yazılım uzmanlığı büyük ihtimalle sizin için değildir. Bazen unutulan bir virgül, başarı ile başarısızlık arasındaki çizgiyi çizer. Eğer bu virgülü arayıp bulacak yapıya ve sinir esnekliğine sahip değilseniz kariyeriniz belli limitler içinde yer alır.
8: Yaptığınız işten onur duymuyorsunuz
Kitaba göre yazılım üretmek ve orta derece ile geçecek bir iş çıkartmak mümkündür. Problem, kitapların sürekli güncelleniyor olmasıdır. Yazılım geliştirmek bir fabrika işi değildir. Fabrikada işler belirli bir prosedüre göre gider ve beyin seviyeniz ne olursa olsun prosedürü uyguladıktan sonra iş ortaya çıkar. Yazılım geliştirme daha çok bilimsel bir iştir ve bağımsız düşünce gerektirir ki bu da yaptığınız işten gurur duymanızı sağlar. Bir işi yanlış yoldan yapıp üretime geçildiğinde ancak yeteri kadar çalışmasını sağlayabilirsiniz fakat göz ardı ettiğiniz o hata problem açmıyor gibi görünsede ileride problem açacaktır. Yazılımcı olarak yaptığınız işin gurur duyulacak bir iş olduğunu düşünmüyorsanız ürettiğiniz ürünün kalitesi düşük olacaktır ve kariyerinizin sürekliliği ile doğru orantılı olacaktır. Siz ayrıldıktan sonra arkanızdan konuşulmasını istemiyorsanız (gerçi ağzınla kuş tutsan arkandan konuşacaklardır) haysiyet ve onurunuzu korumak için yaptığınız işin tam olmasına dikkat edin. En azından sizin içiniz rahat olur.
9: Önce ateş edip sonra soru soran tiplerden misiniz?
Yazılım uzmanı bir parça kod yazmadan önce bir planlama aşaması geçirir ve kod yazmaktan daha fazla zaman planlamaya ayrılır. Eğer kod yazma aracınızı açıp Allah ne verdiyse kod yazmaya başlıyorsanız %100 ihtimalle iki ay sonra yazdığınız kod tamamı ile değişecektir. Konu hakkında düşünen, planlayan yazılım uzmanı ise daha az hata ile daha kısa sürede kod yazacaktır. Çoğu programcıların neden 10 parmak yazamadığının nedeni de budur; işin zor kısmı ne yazacağını bilmektir. Eğer düşünen bir insan değilseniz yazılım uzmanlığı sizin için bir kariyer değildir.
10: “Geek” tipini sevmiyorsunuz
Haklı kimi nedenlerden dolayı, mühendis veya teknik kişilerin yakınında olmaktan hoşlanmıyor olabilirsiniz. Eğer Dilbert gibi bir kişilikten çekiniyorsanız yazılım uzmanlığını düşünmeyin bile. Tabii ki her yazılım uzmanı böyle değil ama sektörün büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor ve aralarında haliniz yaman olur.
Çalışma hayatım boyunca çok rastladığım bir insan tipi “bir iş fazla para ödüyor” diye o işe girenler. Daha önce ahçı olan ve iki yazılım kursundan sonra yazılım uzmanı kesilen ve sektörde para kazanan pek çok kişi tanıyorum. Yaptıkları işlerin kalitesi ise yerlerde sürünüyor. Bir kaçının proje ortasında işine son verildiğine de şahit oldum. Tamam yazılım sektörü çok ballı bir sektör ama üzüldüğüm bir konu varsa o da bu kişilerin ürettiği ürünlerin bizim tarafımızdan ileride tamir edilecek olması. İlla yazılım uzmanı olmaya da gerek yok bence. Yazılım sektörünün daha bir çok dalı var ki bu dallarda hakikaten adama ihtiyaç var. Örneğin, yazılım tasarımcısı, iş analisti, sistem destek uzmanı, veri tabanı uzmanlığı, donanım uzmanlığı, test uzmanı vs. liste daha da uzatılabilir. Bu dallarda ki açıklar genelde yazılım uzmanı tarafından kapatılmaya çalışılıyor yada firmalar yazılım uzmanlarından bunu bekliyorlar. Yanlış bir uygulama ve tasarımın ve analizin kalitesini düşürüyor.
Siz ne düşünüyorsunuz? Bu liste daha da uzatılabilir mi? Yazılım uzmanı olmanın başka gereklilikleri var mı? Yorumlarınızı bekliyorum.
1: Kendi kendine öğrenmek yerine kursları tercih ediyorsunuz
Yazılım Uzmanı ilk işe başladığında gerekli tüm bilgiyi biliyor olduğu varsayılır. Firmanın belirli bir eğitim politikası olsa bile gerçekte firmanın yardımı ile alacağınız eğitimler hiç bir zaman gerçekleşmez. En iyi ihitimalle bir iki kitap almanız için bir ödenek ayrılır. Yönetim ekibinin düşüncesine göre yazılım uzmanı problem çözmeyi bilen akıllı bir kişidir ve bu yüzden de eğitime ihtiyacı yoktur. Öte yandan kurs masrafları karşılanan yazılım uzmanının her zaman firmayı terkedip gitme ihtimali olduğu için firmanın yatırım yapması pek düşünülemez (olsa iyi olurdu tabii ama gerçek hayat bu). Bu durumlar göz önüne alındığında kendi kendinize öğrenebiliyor olmanız gerekir. Eğer bu disiplin sizde yoksa yazılım uzmanı olmayı aklınızdan bile geçirmeyin.
2: Normal çalışma saatlerini seviyorsunuz
Yazılım projelerinin geç bitme olayını herkes bilir. Zamanında biten projeler bile projenin hayatı boyunca çoğu kereler geç kalma durumuna düşmüştür. Eğer 9’dan 5’e bir işte çalışmayı seviyor ve yazılım projelerinin uzun çalışma saatlerine ve gecelemelerine dayanamayacağınızı düşünüyorsanız yazılım uzmanı olmayı aklınızdan çıkarın. Patronunuz, ürünün zamanında müşteriye ulaştırılmasını, sizin oğlunuzun spor müsabakasından yada televizyonda seyretmek istediğiniz programdan daha önemli tutacaktır.
3: Küçük maaş artışlarını kıdem yükselmesine tercih ediyorsunuz
Teknolojik değişmeleri uygulamayan bir firmada çalışmıyorsanız, şimdi bildiğiniz şeyler seneye ya geçersiz yada az ödeyen konuma gelecektir. Bugün gözde olan teknolojiler seneye isimleri bile hatırlanmayan garip teknolojiler olabilir. İşin sırrı hızlı biçimde değişmektir. Yeni teknolojileri hızlı (herkesden önce) öğrenip konu hakkında otorite olmaya bakın. Hiç yeni bir teknoloji öğrenmeden aynı koltukta oturup, maaşınıza gelecek zammın hayat standardınıza yeteceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ya deneyimlerinizi ilerletip aynı firmada kıdem yükseltmeli yada başka bir firmaya geçerek aldığınız maaşı yükseltmelisiniz.
4: Ekip çalışmasında insan ilişkileriniz pek iyi değil
Yazılım uzmanları her ne kadar a-sosyal insanlar olarak bilinsede bir araya geldiklerinde hararetli konuşmalar yaparlar ve kendileri gibi olan insanlarla hemen kaynaşıp sosyalleşirler. Hangi dükkanda indirim var veya dün akşamki diziden bahsetmedikleri için dışarıdan kulak misafiri olanlara Fransızca gibi gelir ama aslında çok sosyal insanlardır. Ekip içinde çalışamıyor ve iletişimin düşük olduğunu düşünüyorsanız yada ekip arkadaşları ile bağlantı kuramıyorsanız; problem genellikle sizdedir. Aynı deneyimleri yaşamamış kişilerin bağlantı kurmaları beklenemez.
5: Kolayca sinirleniyorsunuz
Yazılım dünyası pek çok engellerle doludur. Belgeler genelde tam değildir, sizden önceki yazılımcı okunmaz bir kod yazmıştır, proje müdürünün anlaşılmaz kuralları vardır, herkesin uyması beklenen... liste daha da uzatılabilir. Sonuç olarak kimse sürekli bela okuyan ve ekrana küfür eden birisi ile aynı çatı altında olmak istemez. Eğer 8 saatlik bir uğraşın sonunda konuyu 10 dakikada çözebileceğinizi görüp deliriyorsanız bu kariyer sizin için değildir.
6: Ekip elemanlarının fikirlerine kapalı iseniz
Yazılım geliştirmede genelde problemlerin birden fazla çözümü vardır her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğu gibi. Eğer gelen kritikleri ve diğer çözümleri göz ardı ediyorsanız önemli bir noktayı gözden kaçırıyor olabilirsiniz. Sektörde yani olan ve deneyimleri sizden az olan birinin yapacağı bir tavsiye size pek çok şey kazandırabilir. Tabii bu tavsiyeye önem verip uygularsanız.
7: Detay adamı değilsiniz
Programlama olayı komplex bir olaydır ve dikkat ister. Eğer Conan The Barbarian filminden daha karmaşık bir filmi izlerken kayboluyorsanız yada bir yeni nesil ev kredisi formunu doldururken zorlanıyorsanız yazılım uzmanlığı büyük ihtimalle sizin için değildir. Bazen unutulan bir virgül, başarı ile başarısızlık arasındaki çizgiyi çizer. Eğer bu virgülü arayıp bulacak yapıya ve sinir esnekliğine sahip değilseniz kariyeriniz belli limitler içinde yer alır.
8: Yaptığınız işten onur duymuyorsunuz
Kitaba göre yazılım üretmek ve orta derece ile geçecek bir iş çıkartmak mümkündür. Problem, kitapların sürekli güncelleniyor olmasıdır. Yazılım geliştirmek bir fabrika işi değildir. Fabrikada işler belirli bir prosedüre göre gider ve beyin seviyeniz ne olursa olsun prosedürü uyguladıktan sonra iş ortaya çıkar. Yazılım geliştirme daha çok bilimsel bir iştir ve bağımsız düşünce gerektirir ki bu da yaptığınız işten gurur duymanızı sağlar. Bir işi yanlış yoldan yapıp üretime geçildiğinde ancak yeteri kadar çalışmasını sağlayabilirsiniz fakat göz ardı ettiğiniz o hata problem açmıyor gibi görünsede ileride problem açacaktır. Yazılımcı olarak yaptığınız işin gurur duyulacak bir iş olduğunu düşünmüyorsanız ürettiğiniz ürünün kalitesi düşük olacaktır ve kariyerinizin sürekliliği ile doğru orantılı olacaktır. Siz ayrıldıktan sonra arkanızdan konuşulmasını istemiyorsanız (gerçi ağzınla kuş tutsan arkandan konuşacaklardır) haysiyet ve onurunuzu korumak için yaptığınız işin tam olmasına dikkat edin. En azından sizin içiniz rahat olur.
9: Önce ateş edip sonra soru soran tiplerden misiniz?
Yazılım uzmanı bir parça kod yazmadan önce bir planlama aşaması geçirir ve kod yazmaktan daha fazla zaman planlamaya ayrılır. Eğer kod yazma aracınızı açıp Allah ne verdiyse kod yazmaya başlıyorsanız %100 ihtimalle iki ay sonra yazdığınız kod tamamı ile değişecektir. Konu hakkında düşünen, planlayan yazılım uzmanı ise daha az hata ile daha kısa sürede kod yazacaktır. Çoğu programcıların neden 10 parmak yazamadığının nedeni de budur; işin zor kısmı ne yazacağını bilmektir. Eğer düşünen bir insan değilseniz yazılım uzmanlığı sizin için bir kariyer değildir.
10: “Geek” tipini sevmiyorsunuz
Haklı kimi nedenlerden dolayı, mühendis veya teknik kişilerin yakınında olmaktan hoşlanmıyor olabilirsiniz. Eğer Dilbert gibi bir kişilikten çekiniyorsanız yazılım uzmanlığını düşünmeyin bile. Tabii ki her yazılım uzmanı böyle değil ama sektörün büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor ve aralarında haliniz yaman olur.
Çalışma hayatım boyunca çok rastladığım bir insan tipi “bir iş fazla para ödüyor” diye o işe girenler. Daha önce ahçı olan ve iki yazılım kursundan sonra yazılım uzmanı kesilen ve sektörde para kazanan pek çok kişi tanıyorum. Yaptıkları işlerin kalitesi ise yerlerde sürünüyor. Bir kaçının proje ortasında işine son verildiğine de şahit oldum. Tamam yazılım sektörü çok ballı bir sektör ama üzüldüğüm bir konu varsa o da bu kişilerin ürettiği ürünlerin bizim tarafımızdan ileride tamir edilecek olması. İlla yazılım uzmanı olmaya da gerek yok bence. Yazılım sektörünün daha bir çok dalı var ki bu dallarda hakikaten adama ihtiyaç var. Örneğin, yazılım tasarımcısı, iş analisti, sistem destek uzmanı, veri tabanı uzmanlığı, donanım uzmanlığı, test uzmanı vs. liste daha da uzatılabilir. Bu dallarda ki açıklar genelde yazılım uzmanı tarafından kapatılmaya çalışılıyor yada firmalar yazılım uzmanlarından bunu bekliyorlar. Yanlış bir uygulama ve tasarımın ve analizin kalitesini düşürüyor.
Siz ne düşünüyorsunuz? Bu liste daha da uzatılabilir mi? Yazılım uzmanı olmanın başka gereklilikleri var mı? Yorumlarınızı bekliyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)